Kokoreççi Asım Usta : Ezber Bozduran Bir Lokanta!

57 Shares
57
0
4
Kokoreççi Asım Usta
Kokoreççi Asım Usta

KOKOREÇ İLE İLİŞKİM HAKKINDA

Efendim bendeniz ezelden beridir sakatat dendi mi kendinden geçen, gezdiğim dolaştığım her yerde deliler gibi en ideal sakatatı servis eden lokantaların peşinden koşan bir zatım. Bu yemek türünün hem çok lezzetli, hem de sağlıklı olduğunu düşünüyor, bol bol da mideye indirmeye gayret ediyorum.

Dünya mutfaklarında nadide bir mücevher gibi muamele gören, birçok şefin el üstünde tuttuğu sakatat, yavaş yavaş ülkemizde de gereken saygıyı görecek diye düşünenlerdenim. İnsanımızın çoğunlukla “mental bariyerler” yüzünden yemekten imtina ettiği bu yemeklerin artık popüler olacağı günler yakındır görüşündeyim.

Peki sakatat deyince akla ilk gelenler nedir? Tabii ki işkembe ve kokoreç ilk iki sırayı paylaşıyor her zaman. Ülkemizde de işkembeci ve kokoreççilerin sıklıkla karşımıza çıktığını, diğer ürünlerin daha seyrek servis edildiğini söylesek yanılmış olmayız herhalde.

Benim kokoreç sevgim – nedendir bilinmez- gençlik yıllarımın geçtiği Silivri’de başladı. O zamanlar ufak bir kasaba formatında olan, şimdilerde ise devasa bir kente dönüşen Silivri’nin merkezinde önce işkembe çorbası, ardından tekerlek kokoreç yediğim bir mekan vadı. Şimdi ismi unuttum. Ama tadını unutmadım.

Sonrasında Beyoğlu’nda yediğim, -aslında pek sağlıklı sayılamayacak- (Mercan-Şampiyon) kokoreçler, Sirkeci’deki Kral Kokoreç, Çengelköy Kokoreççisi derken, bu yemeğe neredeyse tapar oldum. İyi yapılmış bir kokoreçin benim için anlamı her zaman çok büyük oldu.

Bu sebepten sosyal medya çöplüğünün muhtelif kanallarında zaman zaman yediğim kokoreçlerin görsellerini paylaşıyor, bu coşkuyu beni takip eden kişilere de iletmek istiyordum. Yaptığım paylaşımlar ciddi etkileşim yaratıyor, bu durum hem beni memnun ediyor, hem de bana bir sürü yeni bilgi öğretiyordu. Çok eleştiri de vardı. En başlıcası İzmirlilerden geliyordu eleştirilerin. İzmirliler, benim az buçuk faşizan bulduğum bir tavırla, “öyle olmaz böyle olur!” edasıyla eleştiriyorlardı paylaşımlarımı. “Kokoreçe bu kadar malzeme konmaz, domatese, bibere boğulmaz, sade olur!” gibilerden benim coşkulu görselleri yerden yere vuruyorlardı.

Ben de kalktım İzmir‘e gittim en sonunda. Olayı yerinde görmek, neyi eksik bildiğimi, neyi yanlış yaptığımı anlamak istedim. Bu yüzden hiç şüphesiz soluğu Kokoreççi Asım Usta‘da almam gerekiyordu. Ben de birdenbire Bornova‘da buldum kendimi.

İZMİRLİLERE HAKLARINI VERMEK LAZIM: BU KOKOREÇ BİR HARİKA!

İzmir yolculuğum özellikle Konak-Alsancak-Kemeraltı bölgesine odaklanmış olmasına karşın, ününü duyguğum Kokoreççi Asım Usta için kalktım, yollara düşüp Bornova’ya uçuverdim hemen. Asım Usta 1960 yılında, 3 tekerlekli arabasıyla başlamış kokoreç işine, sonra Çamdibi semtindeki Burak Reis caddesinde dükkanını açmış ve şimdi birbirine çok yakın iki şubesi var. Ben bunlardan önce eski sonra da yeni olanına uğradım.

Hakkını vermem lazım; bugüne kadar yediğim hiçbir kokoreçten bu tadı almadım ben. Damağımda yeşeren sade mutluluk, hafif bastırılmış taze yarım ekmekle birleşince etkisini uzun süre korudu. Bunlara denemek için pul biber, kimyon, kekik de ilave ederek keyfime baktım. İstanbul’da rastladığımız gibi kuşbaşı domates ve yeşil biber kesinlikle yoktu içinde. Bu noktada İzmirlilerin paylaşımlarıma yaptıkları eleştirileri çok iyi anladım ve kabul ettim. BU KESİNLİKLE DAHA İYİYDİ.

Kokoreççi Asım Usta Yarım Ekmek Kokoreç
Kokoreççi Asım Usta Yarım Ekmek Kokoreç

Mekanın önünde sıralar olması, karşılaşacağım bu sürprizin ne kadar lezzetli olacağının habercisi gibiydi aslında, bilmem gerekirdi. Duyduğum kadarıyla, günlük 20 şiş gidiyormuş burada. Bu müthiş rakamın sebebini, o muazzam kokoreçleri mideye indirirken çok iyi anladım. Kullandıkları kuzular ağırlıklı olarak Balıkesir, biraz da Edirne yöresinden aldıklarını ilave edelim.

Öte yandan, Kokoreççi Asım Usta‘nın başarısında etken olan bir diğer lezzet, badem ve kuzunun gırtlak bölgesindeki et olan boyunluk ile oluşturulan Atom diyebiliriz. Buna da bayıldım, bu deneyimi de kesinlikle tavsiye ediyorum sizlere.

Kokoreççi Asım Usta Atom
Kokoreççi Asım Usta Atom

SONUÇ: EZBERİM BOZULDU, AYARLARIM DEĞİŞTİ

Sevgili dostlar, insan böyle bir kokoreç yedikten sonra, ister istemez yükselen standartları yüzünden, bundan sonra sıkıntı çekecektir. Benim başıma gelecek olan da bu! Nitekim, İzmir’den döndükten sonra bir daha yiyemedim İstanbul’da bu meredi.

İzmir’e yolunuz düşerse, mutlaka ve mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir lokanta burası. Tavsiye etmiyorum, mecbursunuz diyorum! 🙂

Kokoreççi Asım Usta
Burak Reis Cad. No: 194
Çamdibi – İZMİR
0232 462 02 14

61 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like
Payyar Ocakbaşı

Payyar Ocakbaşı: Fenerbahçe’deki Yeni Adresimiz

Fenerbahçe'nin en güzel yerinde, tanınmış şef Burak Zafer tarafından açılan Payyar Ocakbaşı'nı ziyaret ettikten sonra, sizlerle düşüncelerimi paylaşmasam olmazdı sevgili dostlar. Bu yazının konusu, çiçeği burnunda bu mekanın bende yarattığı hoş izlenimleri dışa vurmaktan ibarettir.
Aşçı Bacaksız

Afyon’da Müthiş Bir Lokanta: Aşçı Bacaksız

Bu sene UNESCO nezdinde "Gastronomi Şehri" ünvanını alan Afyon'un, bu ünvanı kazanmasına neden olan o müthiş etlerini yiyebileceğimiz lokantaların arayışındaydım şehre geldiğimde. Afyon sokaklarında keyifli keyifli dolaşırken Aşçı Bacaksız'ın kapısından içeri giriverdim ve hayat birkaç saatliğine güzelleşti sevgili dostlar.
Rita Deli

Rita Deli : Moda’da New York Rüzgarı

Avrupa'da küçücük mekanlar vardır. İnsanlar önünde kuyruk olur, siz de hayran hayran sıraya girip ne ile karşılacağınızı beklersiniz kuyrukta. Bana kalırsa Rita Deli de böyle bir işletme olmaya namzet. Çok beğendiğim tarihi bir Kadıköy binasının hemen altında küçücük bir dükkanda çalışıyorlar.
Tiritçi Mithat

Tiritçi Mithat: Konya’da Damağım Bayram Etti

Tarihi Tiritçi Mithat, Konya merkezde, hemen Aziziye Camii'nin civarında yer alan, her gidişimde aklımı başımdan alan tiridi ile gönlümü fetheden mükemmel bir lokanta. Bana kalırsa Konya'ya yolu düşen herkes, mutlaka bu müthiş mekana uğramalı ve tiridin tadına bakmalı. Kuzu etinin, pideyle, domates ve maydanozla kucaklaştığı bir efsane.