Spring Street Pizzeria : Hem İtalyan, Hem Amerikan

25 Shares
25
0
0
Spring Street Pizzeria
Spring Street Pizzeria

YOKSA WATERGARDEN’İ SEVEBİLECEK MİYİM?

Sevgili dostlar, ben Ataşehir’deki bu alışveriş merkezi ile ilgili hislerimi Grill Branche yazımda net olarak sizlerle paylaşmaya gayret etmiştim hatırlarsanız.

Watergarden’i sevme ihtimalimi yükseltebilecek tek faktörün orada açılacak kaliteli yeni lokantalar olduğu aşikar diyebilirim.

Ne kadar düzgün servis veren, mutfakları kalburüstü, seviyeyi yükselten mekan olursa, o kadar farklı bir kitlenin buraya gelebileceğini düşünüyorum.

Yani lezzet için gelen seçici damakların sayısı artıp, “Su akar, deli bakar” şablonu için gelen vatadaşların sayısı azalırsa Watergarden daha güzel bir yer olacak. (Daha sert bir ifade kullanayım: “Kurtulacak!”)

Bu hislere paralel olarak, son günlerde tam Grill Branche’nin çok iyi işler yaptığını düşünüp sevinirken, bir de Spring Street Pizzeria açılınca keyfim tavan yaptı desem yeridir.

Sadece Watergarden değil, İstanbul iyi bir pizzacı kazandı çünkü!

SÖZ KONUSU MURAT BOZOK OLUNCA…

Bir lokanta, mutfağını Şef Murat Bozok‘a emanet ettiği zaman, zaten kafadan +1 ile başlıyor hayatına. Bunu bir kenara yazalım. Vizyonu, ufak detaylara hakimiyeti, pozitif enerjisi ve egodan arınmış tavırları ile hem yarattığı projeleri, hem de çevresindekileri yukarı çeken bir insan kendisi.

Spring Street Pizzeria’da da onun imzası yoğun bir şekilde hissediliyor. Mekanın Napoliten pizza yaptığını not düşelim buraya. İstanbul’da ne yazık ki fabrikasyon fast food pizzacılar, ya da kötü İtalyan pizzaları yapan yerler cirit atarken, Spring Street Pizzeria gibi Napoliten’e eğilen bir mekanın açılması onu mücevher değerinde kılıyor bana kalırsa.

Anımsadığım kadarıyla bu tarz pizzayı Rossopomodoro’da bulmak olası, fakat en son gidişimde o lokantanın bir hayli düşüşte olduğunu görmüştüm.

Hemen mekanın öyküsüne değinelim: 1905 senesinde, New York’a yaşanan yoğun göçmen akınları sırasında İtalyanların ilk açtığı Napoliten pizza dükkanı Spring Street’te yer aldığı için, bu mekanın ismini de Spring Street Pizzeria koymuşlar. Burada Amerika’da yaşayan İtalyanların pizza geleneği sergileniyor.

FAST CASUAL TARZININ DAYANILMAZ LEZZETLERİ

Kendi tarzlarını “fast casual” olarak tanımlıyorlar Spring Street Pizzeria’da. Burada doksan saniyede pizza pişirebilecek Napoli menşeli bir fırın bile var.

Spring Street Pizzeria - Özel Fırın
Spring Street Pizzeria – Özel Fırın

Pizzaların öncesinde yenebilecek İtalyan usülü köfte, tavuk kanatları, mısır dip, ıspanaklı enginarlı dip, kızarmış risotto topları gibi muhtelif yemekler mevcut. Diplerin yanında ev yapımı nachos ve sarmısaklı ekmek de getiriyorlar.

Ben bunlar içinde en çok İtalyan usulü bol soslu köfteyi sevdim. Menüdeki ismi: Domates Soslu Mozarella Peynirli Güveçte Köfte Bir çeşit İzmir köfte havası var desem yeridir.

Spring Street Pizzeria - Köfte
Spring Street Pizzeria – Köfte

Kızarmış risotto topları ise bugüne kadar yediklerimin içinde en iyisiydi. Özellikle yanında getirdikleri soslardan tatlı-ekşili olan ile.

Ama önceden sizleri uyarmak ve kişisel fikirlerimi paylaşmak isterim. Mekanın pizzaları gerçekten çok lezzetli. Eğer buraya pizza yemeğe gidiyorsanız, önceden birçok başlangıç sipariş edip kendinizi tıkamanız doğru olmaz. Zira gelen yemekler bir hayli doyurucu porsiyonlarda servis ediliyor.

Ancak, eğer kalabalık bir grupsanız, pizzaları beklerken, ortaya “atıştırmalık” olarak bu lezzetlerden (özellikle diplerden) söylemeniz yerinde olacaktır. İki-üç kişilik masalar için ise pizza öncesi yüklenme yapmanızı tavsiye etmiyorum.

Yemeklerin Amerikan-İtalyan kültürünü gayet iyi yansıttığını ve insanı New York’a götürdüğünü de belirtelim. Sevenleri için ideal ortam yaratılmış bana kalırsa.

VEEE PİZZALAR…

Şimdi herkes sussun ve aşağıdaki fotoğraf konuşsun…

Spring Street Pizzeria
Spring Street Pizzeria – Şarküteri Pizza

Kenarları kalın, bol soslu, peynirli pizzalarına bayıldım mekanın. Zamanında Berlin’de deneyimlediğim Standart Serious Pizza’nın muhteşem çalışmalarını anımsattı bana.

Zevkler ve renkler tartışılmaz tabii, ama bana kalırsa pizzanın en üst noktası bu sevgili dostlar. Bunun üzerine ne söylesem boş. Burada yediğim barbeku soslu, şarküteri ağırlıklı, ıspanaklı ve Buffalo margarita pizzaları unutmam mümkün değil.

İşin sırrının pidesinin güzelliği ve sosunun İtalyan meşeli olmasında aramak lazım bana kalırsa. Kimse kusura bakmasın, kentin en güzel pizzasını yedim ben burada.

Spring Street Pizzeria - Buffalo Margarita
Spring Street Pizzeria – Buffalo Margarita
Spring Street Pizzeria - Yumurtalı Ispanaklı
Spring Street Pizzeria – Yumurtalı Ispanaklı

Bunların üzerine tatlı olarak da bir Nutellalı Tatlı pizza yiyerek altın vuruşu yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Damağınızda infilak eden bu güzelliğe tapacaksınız.

Spring Street Pizzeria - Nutellalı Tatlı Pizza
Spring Street Pizzeria – Nutellalı Tatlı Pizza

SONUÇ: NE DURUYORSUNUZ? PİZZA YİYİN!!!!!

Bunca zamandır yediğiniz anlamsız pizzalara elveda demek için Spring Street Pizzeria’ya bir uğramanızı şiddetle tavsiye ediyorum dostlar!

Lafı uzatmayacağım.

Bazı yemeklere aşık oluyor insan…

Spring Street Pizzeria
Watergarden İstanbul, Amerikan Sokağı (Food Court),
Barbaros Mah. Kızılbegonya Sok. No.10/1
Batı Ataşehir / İstanbul

25 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Fauna Restoran

KISA BİR TARİHÇE Bundan birkaç sene önce bana, “İstanbul’da en iyi makarna nerede yenir?” diye sorsaydınız, kuşkusuz “Fauna” diye…
The Ordinary Bomonti - Dana Pepperoni

The Ordinary : Bomonti’de Bir Güzellik

Bomonti gibi hızla gelişen bir gastronomi merkezinin tam göbeğinde, Zula ve Batard'ın yaratıcıları Cihan Kıpçak ve Üryan Doğmuş'tan mükemmel bir İtalyan projesi. Sadece yemeklerin lezzeti için değil, aynı zamanda ortamın insanı kucaklayan medeni ve içten atmosferi için bile gidilebilir.

Da Vittorio

Şişhane mıntıkasında, dalgınlıkla önünden geçerken fark edemeyebileceğiniz, küçük, sımsıcak bir lokantayı anlatacağım bugün. Adı Da Vittorio…2009 senesinden beri…