Hep önünden geçtiğiniz, “Bir gün şuraya bir gitsem,” deseniz de zaman içinde kendinize verdiğiniz bu sözü bir türlü tutamadığınız; ilerleyen senelerde basında yazılanları okudukça, “Gidecektik işte şuraya,” diye hayıflandığınız mekanlar vardır. İşte benim açımdan Peymane böyle bir lokanta.
Hafiften seyyahvari bir öyküsü var: Beyoğlu Balo Sokak’ta açılmış 2004 senesinde, oradan Asmalımescit‘e geçmiş ve o bölgenin aşırı hareketlenmesinin ardından şu anda bulunduğu Tomtom mahallesindeki yerinde almış soluğu. Beş katlı, restore edilmiş tarihi bir binada hizmet veriyor.
İnsanı şaşırtan “Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane” etkisi yaratan bir mekan Peymane. Boğazkesen Caddesi’ndeki daracık girişinden içeri adımınızı atıp küçük yemek odasını gördüğünüzde, arkada sizi bu kadar büyük bir bahçenin beklediğini asla tahmin etmiyorsunuz.
Evet, kocaman bir bahçe, ortasında etkileyici bir ocakbaşı, fonda çalan “beklenmedik” caz, rakının anasonuyla kucaklaşan güzelim kebap kokusu, mekanın yan komşusu olan, bir zamanların Fransız Yetimhanesinin heybetli (ama azıcık da metruk) varlığı ve hafif bir esintiyle zaman zaman kendini hissetiren Boğaz havası… Bu hoş atmosferde yemek yemenin keyfi bir başka oluyor sevgili dostlar.
Peymane‘nin Anadolu mutfağını merkezine yerleştiren karma bir menüsü var. Elazığ usülü içli köfte yapıyorlar mesela. Kıvırcık kuzu etleri Kırklareli’nden geliyor. Odun fırınında erittikleri peynirleri Antakya’dan, fıstıklı baklavaları Antep’ten geliyor. Klasik kebapların yanı sıra uykuluk, böbrek şiş, ciğer, tavuk kokoreç, dürüm şeklinde sunulan Peymane kebapları ön plana çıkıyor.
Ben burada közde patlıcan, humus, Peymane salatası, “havuçlu-kabaklı”, Elazığ usülü içli köfte ve fındık lahmacun deneyimledim ana yemek faslına geçmeden evvel. Humus 10 numaraydı. Salata hafif, içli köfte pek lezizdi.
Ardından çok beğendiğim bir çöp şiş indirdim mideye. Burayı ziyarete giderseniz muhakkak denemenizi öneririm.
Sonrasında “madalyon”, kanat, terbiyeli şiş, Peymane kebap, kuzu pirzoladan oluşan bir karışık et tabağının tadına baktım. Burada özellikle incecik kesilmiş madalyon ve kuzu pirzolası çok hoşuma gitti. Peymane kebabı ise, böreğimsi yapısı ile farklı bir lezzetti.
Bu kadar tuzlu yedikten sonra finali coşkulu bir tatlı seçkisi ile yapmadan olmazdı. Fıstıklı baklava, portakallı irmik helvası ve dondurma, ayva tatlısı ve künefe ile hem de…
Sonuç olarak ortamdan, yediklerimden, müzikten, yani toplam paketten memnun kaldım Peymane‘de. Doğal olarak bunca zamandır ziyaret etmediğim için de kendimi bir hayli suçladım. Değişik bir deneyim için tavisye ederim.
Ufak bir Not: Bu anlattığım dışında Şişhane’de de bir şube açtı Peymane. Bir mani olmazsa orayı da mutlaka ziyaret edeceğim.
Peymane
Tomtom Mahallesi, Boğazkesen Caddesi,
No 65/1, Beyoğlu, İstanbul
1 comment
şişhane şubesini ziyaret etmeyin derim. çok sıradan ve olumsuz bir deneyim yaşadım. İşletme mantığını değiştirmeleri lazım.