
Zeytinoğlu Caddesi’nin tüm mekanlarını tek tek dolaşma misyonumu tamamlamak için son adımı Crepe and Fondue‘yü ziyaret ettiğimde yerine getirdim ve harika bir finale imza attım.
Bundan önce ilkin Dirty Hands yazısını yazmış, ardından aynı dönemde ziyaret ettiğim Miyabi Sushi & Japanese Grill Bar ‘ı anlatmıştım sizlere. Bu lokantaları anlatıp da aynı bölgenin önemli bir sakini olan Crepe and Fondue’den bahsetmemek olmazdı tabii ki.
Crepe and Fondue, insanın sevmemesinin olanaksız olduğu işletmelerden. Neden mi? Çünkü buraya gelip oturduğunuzda, herkesin birbirine selam verdiği, eski tanışıklıkların, sohbetlerin kendini gösterdiği bir mahalle atmosferi çıkıyor karşınıza. Türkiye gibi bir yerde “Mahallenizin fondücüsü” mü olur demeyin, ben de şaşırdım ama oluyor işte. Mahallenin sakinleri çok şanslı bana kalırsa, hem mahalle sushicileri, hem de fondücüleri var. Bana kalırsa bu eşi benzeri olmayan bir durum.
Üstelik bir de açılalı bayağı zaman olduğunu öğrendiğimde iyice hayrete düştüm. İstanbul gibi küçük-büyük her türlü işletmeyi anında yutan bir girdabın içinde Crepe and Fondue’nün ayakta kalmış olmasını muhteşem buldum. Böyle işletmeler her zaman gözümüzün bebeği olmalı.
Menüyü incelediğimde salatalar, makarna türleri, etler, tatlılar gibi ciddi bölümler olmasına karşın, bunlarını deneyimlemeyi tercih etmedim. Adı Crepe and Fondue olan bir lokantada krep ve fondü yemek daha doğru bir hareket gibi geldi bana. Ama menüye göz atmak isterseniz bu linke tıklamanız yeterli olacaktır: Crepe and Fondue Menu Zomato
Neler mi denedim?
Arasıcaklarda: Raclette ve Bratwurst.
Kreplerde: Dana Jambonlu Krep
Fondülerde: Peynir Fondü, Yağda Et Fondü, Fondü Chinoies
Tatlılarda: Çikolata Fondü
Raclette tam istediğim gibiydi Crepe and Fondue deneyimimde. Hafif ve iştah açıcıydı. Diğer tüm yemekler gibi ritüeline uygun olarak servis edilmişti.
Uzun zamandır doğru düzgün sosis arayışında olduğumdan, girizgah faslında Bratwurst siparişi de verdim. Açık konuşmak gerekirse standartların hayli üzerinde, anladığım kadarıyla da Şütte menşeli bir güzellikti. Tavsiye ederim
Kreplerde ise Dana Jambonlu Krep geldi masaya. Tadımı öğlen yemeği saatlerinde gerçekleştirdiğim için, çevre masalarda salata ile birlikte en fazla tercih edilen ürünün krep olduğunu itiraf etmem gerekiyor. Hafif, dolgun ve kıvamında pişirilmişti. Malzemesi bol ve lezzetliydi.
Sonra sıra Peynir Fondü‘ye geldi. Fransız Emmantel, İsviçye Gruyere, beyaz şarap ile hazırlanmış bu fondüde peynirlerin karışım oranını çok iyi buldum. Bana büyük keyif verdi.
Et fondü faslında ise iki türlü fondü süsledi masamızı. Yağda Et Fondü ve Fondü Chinoise. Her ikisinden de büyük keyif aldım, ama yağda yapılan her zaman favorimdir, onu sizlerle paylaşmak isterim. Chinoise ise, kaynar su içinde etinizi pişirdiğiniz bir model. Bu yaklaşımın güzel yanı, işiniz bittikten sonra kalan suyu, et suyu çorbası olarak kaşık kaşık içebiliyorsunuz ve tadı bir harika. Et olarak incecik bir bonfile kullanıyorlar. Ona da bayıldığımı söylemeden edemeyeceğim. Ayrıca fondünün yanında patates tava ve altı çeşit sos geldiğini de belirtelim. Ben soslardan salsavari olan ile Cafe de Paris’i sevdim. Etinizi 30 saniye, hadi bilemediniz 1 dakika tutacaksınız, bu kadar süre yeterli oluyor pişmesi için.
Finali ise, tabii ki Çikolata Fondü ile yaptım Crepe and Fondue ziyaretimde. Muz ,çilek, krep roll, marshmallow (B-A-Y-I-L-D-I-M) bandırarak yediğim bu son yemeğin içindeki çikolatayı çok beğendim. Burada bir noktayı açıklığa kavuşturmakta fayda var: Bendeniz bitter çikolata insanı değilim. İçine eser miktarda süt koyulmuş, ya da inceltilmiş çikolatalar her zaman tercihimdir ve bu söylediğimden de anlayacağınız üzere, mekanın sunduğu lezzet damak zevkime bir hayli uyuyordu.
Söyleceklerimin çoğunu söyledim dostlar! Crepe and Fondue iyi ki var, ben de iyi ki gitmişim. Farklı bir lezzet peşindeyseniz durmayın ziyaret edin hemen.
Crepe and Fondue
Akat Mahallesi, Zeytinoğlu Caddesi,
No 3, Beşiktaş, İstanbul