Kavaklıdere Tadımı Notları

27 Shares
27
0
0

Geçen gün Kavaklıdere Şarapları ve onlara eşlik eden Mutfak Sanatları Akademisi lezzetleri ile bir ziyafet çektik kendimize.

Açılışı Ege Bölgesi Kemaliye, Pendore Bağları’ndan bir Kavaklıdere Misket 2014 ile yaptık. Yanında avokado, limon turşusu sosu ve taze otlarla hazırlanmış bir somon ceviche indirdik mideye. Tatlımsı şarabın, limonda pişmiş somon ile uyumunu yerinde bulduk hepimiz.

20160921_192253

Ardından mango ve yeşil elmalı detox salata, zencefilli vinegret ile süsledi masayı. Eşlikçisi yine Ege Bölgesi’nden kopup gelen Egeo Roze 2015 idi. Şarabı çok dengeli ve şık buldum. Beni tanıyanlar bilir, bu tarz salatalar bendenizin çok hazzettiği yemek biçimleri değildir. Yine de standart üstü bir zarafete sahip, efemine bir lezzet olduğunu belirtmeliyim. Talibi çok olacaktır.

20160921_195230

Sonra esas oğlan (fotoğrafta gördüğünüz), steak sos ve rokalı ot salatası ile ızgara dana bonfile  arz-ı endam eyledi. Şaraba geçmeden önce Mutfak Sanatları Akademisine çok büyük bir alkış! Gerçekten muazzam bir lezzete sahip, yumuşacık, tam benim istediğim gibi azıcık pişmiş, harika bir et getirdiler. Eşlikçisi Kapadokya’nın Cotes d’Avanos Bağlarından gelen Cotes D’Avanos Tempranillo 2014 idi. Harika bir ete, bana kalırsa özgüveni yerinde bir şarap eşleştirmişlerdi. Dik durdu; hafif gövdeli, ama saldırgan olmayan bir tarzı vardı.

20160921_202034

Finali çikolatalı frigo, karamelli  patlamış mısır ve vanilyalı dondurmaya eşlik eden Denizli meşeli Rosato 2015 ile yaptık. Şarap zincirinde, bu tadımın nispeten zayıf halkası bu şaraptı diyebilirim. Tabii ki relativite teorisine göre konuşuyorum. Diğer şarapların biraz gölgesinde kaldığı için bende büyük bir iz bırakmadı Rosato. Tatlı kısmında ise karamelli patlamış mısıra taptım diyebilirim.

20160921_210203

Bu tarz güzel tadımların devam etmesi dileğiyle.

27 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

1924 Rejans Restaurant

TOKİSTANBUL Bugün eski İstanbul’dan pek bir şey kalmadı elimizde. “Nerede Direklerarası’ndaki o eski Ramazanlar?” gibisinden bir şeyler geveleyip,…
Olden 1772

OLDEN 1772 : O İhtişama Bu Yemekler Olmuş Mu?

Olden 1772 'yi beylik sözlerle anlatmak bir hayli zor; "Babil'in Asma Bahçeleri" mi desem, "Roma'nın Son Günleri" mi diye sayıklasam? Bilemiyorum! Öyle bir ortam düşünün ki, içine girdiğinizde kendinizi insanoğlunun başarıları karşısında alabildiğine ufacık hissedeceksiniz. Öyle bir parıltı girdabına kapılacaksınız ki buraya adım attığınızda, bunu inşa eden o yaratıcı beynin kıvrımlarına aynı anda hayranlık, gıpta, kıskançlık, sevgi ve öfke ile bakakalacaksınız.

Mürver Restaurant : İstanbul’un En İyisi

Mürver Restaurant hiç şüphesiz İstanbul'un en keyifli, lezzetli ve başarılı restoranı. Burada kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. Tatlardaki istikrar ve ustalık, her ziyaret edişimde beni şaşırtıyor. Novotel'in tepesindeki bu muhteşem manzaralı mekanı en kısa sürede ziyaret ediniz.
Fıccın

Fıccın Restaurant: Eşi Benzeri Olmayan Bir Dünya

İstanbul'da, hatta belki de Türkiye'de Osetya yemeklerinin en güzel örneklerini sunan mükemmel bir lokanta anlatacağım şimdi sizlere. Fıccın, gabın, velibah, tulen çorbası gibi insanın damağında güller açtıran yemekleri deneyimleyebileceğiniz Fıccın Restaurant. Bugüne kadar bu mekanı ziyaret etmediyseniz, mutlaka bu yazıyı okuyun derim.
FIREROOM ATAŞEHİR

FIREROOM ATAŞEHİR: BİR SOKAK LEZZETLERİ ŞÖLENİ

Ataşehir'de açılan Fireroom, fine dining dokunuşları ile sokak lezzetleri sunma trendinin en yeni temsilcisi. Hazer Amani'nin imzasını taşıyan mekanın kokoreç, burger, falafel, churros gibi farklı mutfakların ürünlerini bir araya getiren bir yapısı olduğunu özellikle vurgulamamız gerekiyor.