Grill Polonez

35 Shares
35
0
0

Polonez markasını bilirisiniz, hatta ürünlerini yemeyeniniz yoktur muhtelemelen. Biraz gezmeye, yeme-içme mevzularına da merakınız varsa, bence Polonez’in “Brasserie” olarak açtığı lokantalarından da haberiniz vardır. Caddebostan yöresinde, Ataşehir Palladium AVM’de günün her saati masaları dolu olan popüler mekanlardır bunlar.

Bundan bir süre önce, Polonez daha farklı bir işe imza attı; bize de açtığı mekanı gezip, yemeklerinin tadına bakmak düştü. Yeni yapılan Palladium Tower iş merkezinin giriş katında açılan “Grill Polonez” isimli lokantadan bahsediyorum. “Et”çi mekanların Anadolu yakasındaki son yıldızı olan bu lokantayı kuşbakışı inceleme fırsatımız oldu geçen gün.

Mekan alabildiğine ferah, insanın içini açan bir genişlikte. Yazılarımı okumuş olanlar, benim daha çok ufak, samimi işletmelerin hastası olduğumu çok iyi bilirler. Yine de Grill Polonez‘in anıtsal ferahlığı çok hoşuma gitti. Her gereksinime cevap verecek türden masaların mevcudiyeti ayrıca mutlu etti beni. Bir yandan çok büyük gruplar için, öte yandan iki kişilik romantik yemeklere uygun, yuvarlak, dikdörtgen, her şablonda oturma düzeni mevcuttu. Beni özellikle “şöminebaşı” bölgesindeki büyük masa etkiledi. Burada kutlamalarınız için, geniş gruplara uygun rezervasyonlar yapabilirsiniz rahatlıkla.

10408911_10152737192516547_639937659571711373_n

Grill Polonez sadece bir restoran değil, aynı zamanda insanların alışveriş yapabilecekleri geniş bir kasap & şarküteri reyonu da bulunuyor burada. Son dönemin moda hareketlerinden birisi gibi gözükse de, emsallerine nazaran hayli büyük ve çeşit bolluğu olan bir bölümden bahsediyoruz. İnsan kendini adeta bir marketin içinde hissediyor burada dolaşırken. İşin güzel yanı, birkaç dakika önce mideye indirip çok hoşunuza giden bir yemek varsa, onu bu reyondan satın alarak evinizde de denemelere girişme imkanınız oluyor. En çok bunu sevdim.

Gelelim yemeklere. Bir tadım daveti üzerine gittiğim için pek çok deneme yapma şansım oldu Grill Polonez’de. Hepsinden kısa kısa bahsederek sizleri bilgilendireyim: Burada Füme Et Tabağı , Spagetti, Lokum,  Yaprak Antrikot, Şaşlık, Döner, Kuzu Kafes ve Oreo’lu Cheesecake deneyimleme fırsatını yakaladım.

Füme et tabağı her zaman için zarif bir başlangıç bana kalırsa. Üzerinde roka ve parmesan peyniri ile servis edilen bu tabak, yanında içtiğimiz Şili Şiraz’ı Santa Helena ile çok güzel bir uyum yakaladı. Bir kadeh iyi şarapla bu tabağı sipariş ederk bir öğünü rahatlıkla geçirebilirsiniz. Benden söylemesi.

IMG_5564

Mekanın favori etlerinden Spagetti‘yi denemek de güzel bir sürprizdi. Aşağı yukarı 200-220 gr. şerit halinde kesilmiş dana etinden yapılan ve yanında kremalı, mantarlı ıspanak ve baharatlı fırın patates ile servis edilen bu yemek çok hoşuma gitti.

IMG_5617

Suyunu kaybetmeden pişirilmiş yumuşacık lokum ve kırmızı soğanla kaynaşarak enfes bir ahenk yakalamış şaşlık da sizi memnun edecektir. Bana kalırsa bu ikiliyi başlangıç yemekleri olarak sipariş edip ardından daha “baba” yemeklere odaklanabilirsiniz.

IMG_5592

IMG_5606

Bir diğer güzellik de, bana kalırsa, yaprak antrikot ismiyle mideye indirebileceğiniz çalışma Grill Polonez’de. Zaten yağlı ve lezzetli bir et olan antrikotun bu denli ince kesilmesi de hoşuma gitti açık konuşmak gerekirse. Bu da yumuşacık bir yemekti. Aşağı yukarı 300 gr.’lık bir ağırlıkta servis edildiğini de ayrıca belirtelim.

IMG_5607

Diğer bir deneyim de döner ile yaşandı katıldığım tadım davetinde. Son dönemde pek çok yemek yazarı gibi ben de dönere odakladım; nerede, nasıl en güzelini bulabilirim diye dere tepe düz gidiyorum. Son birkaç senede geliştirdiğim dönersel damak zevki ışığında Grill Polonez’in dönerini bir miktar yavan buldum diyebilirim. Daha yumuşak, hafif yağlı dönerin ön plana çıktığı bir devirde yaşadığımız düşünülürse, tamamen danadan yapılma bir dönerin damak zevkimize neden uymayacağı kolaylıkla anlaşılabilir.

IMG_5613

Gelelim kuzu kaburga‘ya. Bendeniz gibi hem yemeğin tadını, hem de merasimini seven bir insansanız tam size göre bu yemek. Yanında ızgara ananas ile servis edilen bu çalışma her açıdan keyif verdi bana.

IMG_5624

Bu devasa et resm-i geçidini oreo’lu bir cheesecake ile bitirip, içimde kalan hoş bir hisle evime döndüm Grill Polonez tadımından sonra.

IMG_5653

Bana kalırsa Grill Polonez çok başarılı bir işletme. Büyük, ferah, etleri kaliteli, servisi hızlı ve güleryüzlü. Üstelik bir vale hizmeti bedava. Anadolu yakasında, özellikle Ataşehir’de insanları Özgür Şef mahkumiyetinden kurtaracağını düşündüğüm için ayrıca sevindim açıldığına.

Son İki Not:

1- Mekanda son dönemde sıkça tartışılan ve kesinlikle hijyen olmadığı konusunda fikir birliğine varılan “tahta üzerinde servis” meselesi dikkat çekiyor. Çizik çizik olmuş bu tahtaların yakında ortadan kalkmasını diliyoruz.

2-Grill Polonez’in menüsü burada yazdıklarımdan ibaret değil kesinlikle. Her türlü devasa steak ve burger mevcut burada. Öte yandan bence hiç gerekmediği halde makarna türü yemekler de bulunuyor menüde. Yine de talep olduğu için yaptıklarını düşünüyorum.

Ataşehir yöresinde olanlar mutlaka denemeli bence!

Grill Polonez
Palladium Tower,
Barbaros Mahallesi, Halk Caddesi, Kardelen Sokak,
No 2/3, Ataşehir, İstanbul

35 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like
Payyar Ocakbaşı

Payyar Ocakbaşı: Fenerbahçe’deki Yeni Adresimiz

Fenerbahçe'nin en güzel yerinde, tanınmış şef Burak Zafer tarafından açılan Payyar Ocakbaşı'nı ziyaret ettikten sonra, sizlerle düşüncelerimi paylaşmasam olmazdı sevgili dostlar. Bu yazının konusu, çiçeği burnunda bu mekanın bende yarattığı hoş izlenimleri dışa vurmaktan ibarettir.
Aşçı Bacaksız

Afyon’da Müthiş Bir Lokanta: Aşçı Bacaksız

Bu sene UNESCO nezdinde "Gastronomi Şehri" ünvanını alan Afyon'un, bu ünvanı kazanmasına neden olan o müthiş etlerini yiyebileceğimiz lokantaların arayışındaydım şehre geldiğimde. Afyon sokaklarında keyifli keyifli dolaşırken Aşçı Bacaksız'ın kapısından içeri giriverdim ve hayat birkaç saatliğine güzelleşti sevgili dostlar.
Rita Deli

Rita Deli : Moda’da New York Rüzgarı

Avrupa'da küçücük mekanlar vardır. İnsanlar önünde kuyruk olur, siz de hayran hayran sıraya girip ne ile karşılacağınızı beklersiniz kuyrukta. Bana kalırsa Rita Deli de böyle bir işletme olmaya namzet. Çok beğendiğim tarihi bir Kadıköy binasının hemen altında küçücük bir dükkanda çalışıyorlar.
Tiritçi Mithat

Tiritçi Mithat: Konya’da Damağım Bayram Etti

Tarihi Tiritçi Mithat, Konya merkezde, hemen Aziziye Camii'nin civarında yer alan, her gidişimde aklımı başımdan alan tiridi ile gönlümü fetheden mükemmel bir lokanta. Bana kalırsa Konya'ya yolu düşen herkes, mutlaka bu müthiş mekana uğramalı ve tiridin tadına bakmalı. Kuzu etinin, pideyle, domates ve maydanozla kucaklaştığı bir efsane.