Doğrudan söze girdiğim yazıları özlemişim. Lafı dolandırmadan yemeğin özüne indiğim, sadece aldığım lezzeti anlattığım mekanları çok seviyorum. Köfteci Odabaşlar tam olarak bu kategoriye giriyor sevgili dostlar.
Kendileri ile Soğuksu’daki lokantalarında bir sene önce tanışmış olmama karşın, ancak bugün lezzetlerini anlatıyor olmam benim ayıbım sayılmalı diye düşünüyorum.
Köfteci Odabaşlar‘ın bana nispeten daha yakın olan ikinci şubelerine, yani Kavacık’taki yerlerine uğradım geçen gün. Burada hiç düşünmeden o nefis köftelerinin tadına baktım yine.
Ama öncesinde, bu yolculuğa nasıl çıktıklarını anlatalım. Önce Çengelköy’de bir dükkan açtıklarını, sonra işler umdukları gibi gitmeyince burayı kapayıp Beykoz Soğuksu’daki mekanlarına geçtiklerini belirtelim.
Zamanla bu dükkan yeme içmeye meraklı kişilerin uğrak yeri olunca Köfteci Odabaşlar’ın haklı olarak iyi bir isim yaptığını ve kendine gastronomi dünyasında iyi bir yer edindiğini de vurgulayalım.
Buradaki başarının ardından ikinci dükkanlarını da Kavacık’a açıyorlar ve burada müşterilerini ağırlıyorlar bir süredir.
İki dükkan arasında önemli farklar olmasa da, Kavacık’ta ekstra olarak patates kızartması ve sucuk verdiklerini ilave edelim.
Sık sık karşılaştığımız sorulardan bir tanesi olan “İstanbul’da en iyi köfte nerede yenir?” sorusuna cevaben bir liste hazırladığımızda, hiç şüphesiz Köfteci Odabaşlar’ı buraya dahil etmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Köftelerinin deneme yanılma ile zamanla kendileri tarafından tasarlandığını ekleyelim. İnegöl köftesine yakın bir ekolün ürünü olduğunu söylersek de yanılmış olmayız.
Köftenin harcında %75 dana döş, %25 kuzu döş, ekmek, soğan ve tuz kullanıldığını söyleyebiliriz. Etlerinde hiçbir şekilde kuyruk yağına yer vermediklerini özellikle vurguladılar. Zaten kuzu döş kullandığınız zaman istenen doğal yağ seviyesine kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz.
Etler bu anlamda en “münbit” bölgelerimizden birisi olan Balıkesir’den geliyor anladığım kadarıyla.
Birkaç defa çekilen köftelerin birkaç gün de bekletildiğini ve ideal kıvama bu şekilde ulaştığını söylememiz lazım. Yani bu zanaatin pişirmeden önceki kısmı bir hayli önemli.
Kendi yağında ve kömür ızgarasında pişen köftenin tadı insanı baştan çıkacarak lezzette. Benim sevdiğim ekolün bir temsilcisi olarak, hafif “lastikimsi” köfteler yiyorsunuz Köfteci Odabaşlar’da. Yani “ev köftesi”, “anne köftesi” gibi yaklaşımları sevenler için farklı gelecektir. Ama benim için tek kelimeyle “mükemmel”. Dişe gelen, tamamen doğal yağıyla pişen, sulu ve yakışıklı bir köfte bu.
Köftenin nasıl pişirildiğini görmek için:
Köfteci Odabaşlar‘ın bir porsiyonu insanı doyuruyor elbette, ama bir buçuk sipariş ederseniz sizi bütün gün idare eder; benden söylemesi. Fakat saygı gösterin lütfen, ağır ağır, küçük lokmalar alarak, hemen bitmesin diye umarak keyifle mideye indirin bu köfteleri.
Unutmadan, yanında piyaz yemenizi de öneririm. Tane tane piyazlarını bol soğanlı sipariş edin. Köfteye o kadar güzel eşlik ediyor ki inanamazsınız.
Ekşimsi ayranları da benden tam not aldı. Tam benim sevdiğim kıvamda, ne çok sulu, ne de katı bir dokusu vardı. Tadı da, dediğim gibi iyi tüm ayranlarda olması gibi ekşiydi.
Bu arada, köftenin yanında nefis bir ekmek getirdiklerini de önemli bir bilgi olarak not düşelim. Belli ki kömür ateşine hafifçe gösterip çıtılaştırmışlar bu ekmeği. Bayıldım, ama dikkat çok yemeyin, köfteye yer kalsın!
Yemeğin üzerine, mideye kırık ceviz ve tahinle süslenmiş, kaymaklı bir güzel Hayrabolu tatlısı indirdiğiniz vakit sizden mutlusu olmayacaktır diye düşünüyorum.
Hiç kuşkusuz burası İstanbul’un en iyi köftecilerinden birisi. Henüz uğramadıysanız işi gücü bırakın yollara düşün derim!
Köfteci Odabaşlar
Soğuksu Mahallesi, Tuna Sk. 1/D, 34800 Beykoz/İstanbul
Rüzgarlıbahçe Mahallesi, Kavacık Rüzgarlı Bahçe Mahallesi, Yasemin Sokak, 34805 Beykoz/İstanbul
1 comment
kardeş köfteye karbonat veye kabartma tozu veya her ikisinide kullandıklarını hiç söylemedilermi