İSTİKLAL CADDESİ’NDE NELER OLUYOR?
Geçenlerde uğradım Beyoğlu’nda dolaşırken Münhasır Döner Kebap‘a. Tam İstiklal Caddesi’nin göbeğinde, bitmeyen inşaat ve mücadelenin ortasında devasa bir mekan buldum karşımda.
Önce caddenin insanı ürküten kargaşasına biraz üzülerek baktım. 30 yıllık debdebesine tanıklık ettiğim, iniş çıkışlarına şahit olduğum, bazen çok sevdiğim, zaman zaman da nefret ettiğim bu caddeyi hiç bu kadar hüzünlü görmemiştim.
Çok uzatmayalım sözü, parke taşı döşemek bu güzelim gerdanlığı kendine getirecek mi? Hiç sanmıyorum! Ülkeyi yönetenlerin burada nargile salonları ve lümpen kalabalıklar istediği aşikar. Lakin 500 senedir kendini nice saçmalığa karşı savunduğu gerçeği de var Beyoğlu’nun. Ben az da olsa buna güveniyorum işte.
Münhasır’dan içeri girerken böyle pek de iç açıcı olmayan, karamsar ve mutsuz bir ruh hali ile cebelleşiyordum. Neyse ki, içerde damağıma bayram ettiren bazı yemekler yedim de, moralim biraz düzeldi.
“BİÇİM YA DA İÇERİK” MESELESİ
Münhasır Döner Kebap, edebiyatta karşımıza çıkan “Biçim mi? İçerik mi?” tartışmasını andıran bir çatışma barındırıyor bünyesinde.
Bir şeyi nasıl söylediğin mi önemli? Yoksa ne söylediğin mi? Bu, tüm edebi tartışmaların kökeninde yer alan mühim bir sorudur ezelden beri. Ben içeriğin çok önemli olduğuna inansam da, onun nasıl söylendiğini de ziyadesiyle önemseyen bir kimseyim.
Ne demek istedi şimdi bu adam?
Yazının sonunda söylememe gerek yok, hemen burada not düşeyim sizler için: Normal şartlarda dışarıdan bakıp Münhasır Döner Kebap’a girmem bir hayli güç sevgili dostlar. Zira beni davet eden cazip bir yan bulmakta zorlanıyorum bu “dükkan”da.
Yani burada, bazı lokantalarda yaptığım gibi harika bir atmosferden bahsetmem ne yazık ki olası değil. Mekanın dışından baktığımda alelade bir dükkan görüyorum. İçine girdiğimde ise, beni çok mutlu etmeyen gelen bir karanlık.
Açık ve net konuşayım: Konumu bu denli merkezi ve ruhu olan bir binada bana kalırsa çok daha iyi iş çıkartılabilirdi. Ama işim mimarlık olmadığına göre sadece bu hislerden bahsedip susmam daha yerinde olacak sanırım.
Yine de, geniş iç mekanın üzeri yazları açıldığında, insana iyi gelen kuvvetli bir teras etkisi yaratılabileceğini bildiğim için, bahsettiklerimden daha iç açıcı bir ortam oluşabileceğini de eklemeliyim. Yani mekanın teras keyfini yaşamak için bahardan itibaren ziyaret etmek daha mantıklı olabilir.
GELELİM İÇERİK MESELESİNE
Atmosferi iç açıcı bulmamış olabilirim, lakin yemeklerini çok beğendim Münhasır Döner Kebap’ın. Açık söylüyorum, burada yediğim Küşlemeyi hiçbir yerde yemedim bugüne dek. Bu muhteşem kuzu etini gözlerimi kapayıp kendimden geçerek mideye indirdim. Tek kelimeyle baş döndürücü bir çalışmaydı. Mükemmeldi.
Aslında etten önce burada hiç beklemediğim lezzette mezeler süsledi masayı.Buradaki mezeleri bir bir saymamız gerekirse;
Kuru Cacık
Münhasır Turşu
Yaprak Sarma
Pilaki
Semizotu
Atom
Patlıcan Salata
Patlıcan Mütebbel
Abagannuş
Patlıcanlı Yoğurt
Acılı Ezme
Kısır
Ali Nazik Salata
Muhammara
Gibi güzellikler ile karşı karşıyayız. Ben yaprak sarmalarına gerçekten bayıldım. Bunu üzerine basa basa vurgulamam gerekiyor.
Küşleme dışında dönerlerinden de yedim tabii ki. Dengeli bir karışımı olduğunu düşünüyorum dönerin. Yerken biraz sohbet ettik ve soğuttuk, ama içindeki yağ donmadı. Bu döner için en olumlu göstergelerden birisi bana kalırsa. Ek bir bilgi: Bayramoğlu ekolünü yaşatan bir dönerden bahsediyorum burada.
Satır eti kebaplarını da gayet lezzetli buldum. Kıymanın dokusunu ve yerinde acının keyfini damağımda hissetmek büyük keyifti. Bu değerlendirmelere bağlı olarak Münhasır Döner Kebap’ta küşleme, döner ve Adana yemenizi gözü kapalı öneriyorum.
Öte yandan gayet lezzetli bir içli köfteleri olduğunu da vurgulamam lazım. Harcı muazzam ve bana kalırsa tek müdahale edilmesi gereken kısmı, dış zarının birazcık daha inceltilmesi mecburiyeti.
Mekanın pide yaptığını da belirtmeliyim. Bana kalırsa en güçlü yanlarından birisi değil pideleri, lakin birçok lokantaya nazaran daha keyifli olduğunu da ilave etmek gerekiyor. Yani etleri çok beğendiğim için, pide bir miktar gölgede kaldı diye tekrar formüle etmek isterim meramımı.
Tatlı faslında ise fıstıklı cevizli kadayıf ve rulo baklava yedim. Bu kadar tuzlu yedikten sonra çok iyi gitti. Favorim kadayıf oldu tahmin edersiniz. Dolu dolu, kuvvetli, ama insanın içini de bayıltmayan dengede bir güzellikti.
SON SÖZ: İYİ BİR LOKANTADA YEDİM
Söz konusu yemeklerin lezzetli, yani damakta yaşananlar ise, Münhasır Döner Kebap‘tan çok memnun kaldım diyebilirim. Ama mekan benim nezdimde “Hem damağa, hem de göze hitap” eden bir niteliğe sahip olmadığı için bir miktar eksik kaldı sanırım.
Aynı yemekler ve farklı bir ambiyansla bu lokantayı tek geçerdim muhtemelen!
1 comment
I have been visiting your recipe blog from past 3 months. The way of recipe tips looks to be easy for all readers. I would personally recommend our blog visitors to subscribe to obtain useful posts like this periodically. Particularly post on ” Münhasır Döner Kebap” is awesome. Get in touch with us via our websites Vegetarian restaurant | Sweet Shop