Divan Brasserie Bebek

40 Shares
40
0
0

Divan ile ilgili olarak daha önce de yazdım. Önceki yazılarımda da açık ve net vurguladığım gibi, Divan’ın en temel özelliği, size sunduğu hizmeti toplam bir paket olarak önünüze getirme konusundaki başarısı. Burada kastettiğim yemeğin, atmosferin ve servisin inanılmaz bir denge gözetilerek harmanlandığı bütünsel bir yapı aslında.

İddia ediyorum, yemeklerle ilgili hafif bir sıkıntı yaşadığınızda karşınızda açılan manzaranın büyüsü, ortamla ilgili gerginleştiğinizde yediğiniz hoş bir yemeğin ağzınızda kalan tadı sizi mutlu etmeye yeter Divan’da. Bunun neticesinde “memnun kalmadım” demeniz hayli zordur Divan’a gittiğinizde. Bu fikrim hemen her Divan Brasserie için geçerli. Sevin ya da sevmeyin, bu bir strateji ve bana kalırsa senelerdir başarıyla uygulanıyor bu müessesede.

Bugüne dek Erenköy ve Pera ile gili yazmıştım, şimdi sıra nihayet Bebek şubesine geldi. Bebek semtinin tam göbeğinde yer alan, Bebek Balıkçısı’nın komşusu Divan Brasserie, her zaman inanılmaz Boğaz manzarası ve insana verdiği “denizin üzerinde oturma hissi” ile benim favorilerimden birisi olmuştur. Buraya sadece dört başı mamur bir yemek için değil, aynı zamanda zarif bir çay-kahve-pasta kombinasyonu deneyimlemek için de rahatlıkla gidebilirsiniz.

En son gidişimde açılışı gerçekten zarif bir Balkabağı Çorbası ile yaptım bu lokantada. “Zarif” kelimesi hafifliği, ama aynı anda ağızda hissedilen yoğun tadını betimlemek için hayli uygundu bana kalırsa.

IMG_4310

Sonrasında yeşil kuşkonmaz, yonga parmesan ve ballı trüf vinegret sos bir Dana Carpaccio denedim. Parmesanın kuvveti, açık konuşmak gerekirse tabağın geri kalanını biraz gölgede bırakmıştı.

IMG_4345

Carpaccio’nun yanı sıra limon comfit, pancar suyu, fesleğen sos ile Keçi Peyniri ve Pancar Kulesi süsledi masayı. Son dönemde sıkça bir araya getirilen bu ikilinin Divan versiyonu da gayet lezzetliydi. Keçi peyniri zaten bana kalırsa dokusu ve saldırgan tadıyla her daim bir “super star” !

IMG_4331

Ayrıca avokado, kırmızı turp, kavrulmuş kaju fıstığı ve taze kişniş ile harmanlanmış bir Kinoa Salatası da deneyimleme fırsatım oldu mekanda. Kinoa konusu artık sürekli karşımıza çıktığından bende hafiften antipati yaratmaya başlamış olsa da, kilo kontrolü konusunda saplantılı bayanların hoşuna gidecek ve lezzetli bir salataydı bu yediğim.

IMG_4336

Ardından masaya Zeytinyağlı Kabak Çiçeği Dolması getirdiklerinde, uzun zamandır yediğim en lezzetli dolmalardan birisiyle karşı karşıya olduğumu düşünüp sevindim. Başlangıç anlamında hiç düşünmeden sipariş edebileceğiniz bir yemek bu sevgili dostlar.

IMG_4319

Ana yemek faslında ise, patates püresi ile servis edilen ağır ateşte pişmiş Dana Kürek, acı biber, karides, midye, kalamar ve karides sos ile Calamarata, fırınlanmış taze patates, roka yaprakları, çıtır yufka,parmesan dilimleri ve çektirilmiş balzamik sos ile Bonfile Dilimleri ve patates salatası, limon, maydanozlu tereyağı ile Tavuk Schnitzel indirdim mideye. Bunların içinda dana kürek ve calamarata çok ön plana çıkıyorlardı. Bu iki lezzeti şiddetle tavsiye ediyorum sizlere.

IMG_4386

IMG_4366

IMG_4356
IMG_4378

Tatlılar ise bir resm-i geçit olarak masayı donatıverdiler aniden. Bu törenin içinde Kahveli Tart, Kayısılı Tart , karamel soslu Trileçe, Tiramisu, Balkabaklı Panna Cotta ile müşerref olarak kendimden geçtim. Hepsini teker teker değerlendirmek isterdim, ama bir tanesi gerçekten parlıyordu aralarında. -“Trileçe” diyeceğimi düşündüğünüzü biliyorum ama- balkabaklı panna cotta, inanılmaz lezzeti ile kalbimde taht kurdu. Tek kelimeyle enfesti.

IMG_4427

IMG_4397

IMG_4413

IMG_4411

IMG_4445

Netice itibarıyla çok keyifli bir yemek yedim Divan Brasserie Bebek’te ve manzaraya bakmaya doyamadım. Bu menüde yer alan balkabaklı yemeklerin standart listelerinde bulunmadığını, balkabağı haftası uygulamaları sırasında sunulduğunu ayrıca belirtmem gerekiyor.

Cevdet Paşa Caddesi No: 28/A Bebek İstanbul

T: 0212 263 29 73

F: 0212 287 51 79

bebek@divanbrasserie.com.tr 

 

40 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

1924 Rejans Restaurant

TOKİSTANBUL Bugün eski İstanbul’dan pek bir şey kalmadı elimizde. “Nerede Direklerarası’ndaki o eski Ramazanlar?” gibisinden bir şeyler geveleyip,…
Olden 1772

OLDEN 1772 : O İhtişama Bu Yemekler Olmuş Mu?

Olden 1772 'yi beylik sözlerle anlatmak bir hayli zor; "Babil'in Asma Bahçeleri" mi desem, "Roma'nın Son Günleri" mi diye sayıklasam? Bilemiyorum! Öyle bir ortam düşünün ki, içine girdiğinizde kendinizi insanoğlunun başarıları karşısında alabildiğine ufacık hissedeceksiniz. Öyle bir parıltı girdabına kapılacaksınız ki buraya adım attığınızda, bunu inşa eden o yaratıcı beynin kıvrımlarına aynı anda hayranlık, gıpta, kıskançlık, sevgi ve öfke ile bakakalacaksınız.

Mürver Restaurant : İstanbul’un En İyisi

Mürver Restaurant hiç şüphesiz İstanbul'un en keyifli, lezzetli ve başarılı restoranı. Burada kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. Tatlardaki istikrar ve ustalık, her ziyaret edişimde beni şaşırtıyor. Novotel'in tepesindeki bu muhteşem manzaralı mekanı en kısa sürede ziyaret ediniz.
Fıccın

Fıccın Restaurant: Eşi Benzeri Olmayan Bir Dünya

İstanbul'da, hatta belki de Türkiye'de Osetya yemeklerinin en güzel örneklerini sunan mükemmel bir lokanta anlatacağım şimdi sizlere. Fıccın, gabın, velibah, tulen çorbası gibi insanın damağında güller açtıran yemekleri deneyimleyebileceğiniz Fıccın Restaurant. Bugüne kadar bu mekanı ziyaret etmediyseniz, mutlaka bu yazıyı okuyun derim.
FIREROOM ATAŞEHİR

FIREROOM ATAŞEHİR: BİR SOKAK LEZZETLERİ ŞÖLENİ

Ataşehir'de açılan Fireroom, fine dining dokunuşları ile sokak lezzetleri sunma trendinin en yeni temsilcisi. Hazer Amani'nin imzasını taşıyan mekanın kokoreç, burger, falafel, churros gibi farklı mutfakların ürünlerini bir araya getiren bir yapısı olduğunu özellikle vurgulamamız gerekiyor.