Nicole (Tomtom Suites)

37 Shares
37
0
0

Bu güzel lokanta, Tomtom Suites‘in çatısında, tam İtalyan Konsolosluğu’nun karşısında, muhteşem bir İstanbul manzarasını önüne almış, adeta insanları keyfe dalmaya davet eden, hem seyir hem de damak zevkini okşamak üzere tasarlanmış bir işletme.

Paris’te eğitim görmüş ve Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmış şefler Kaan Sakarya ve Aylin Yazıcıoğlu burada altı haftada bir değişen dinamik menüleriyle, ziyarete gelenlere hoş sürprizler sunuyorlar  burada. Kendi tabirleriyle “Feriköy Ekolojik Pazar’dan seçtikleri organik sebzeler, Balık Pazarı’ndan taze deniz ürünleri, mevsiminde yaban mantarları, yöresel artizanal peynirler” ile şaşırtıyorlar müşterilerini.

Restaurant Nicole ismini Fransisken rahibelerinin hastalara şifa dağıttığı  tarihi binanın yöneticisi Agnès Marthe Nicole‘den alıyor. Bir zamanlar Fransisken rahibelerin kaldıkları bu adresteki yapı yıkılmış, yerine bildiğimiz hayliyle bu bina 1901’ de, Soeurs Garde-Malades Apartmanı adıyla inşa edilmiş. Yaklaşık yirmi sene kadar da içinde yaşayan Levanten ve Rum ailelerine evsahipliği yapmış. Sonrasında binanın geçirdiği yıpratıcı süreç, 2000’li senelere gelinmesiyle son bulmuş, bu görkemli apartman nihayet bugünkü halini almış.

tomtomsuites-outside-4

Nicole’de tadım yaptığımız gecenin diğer bir önemi de, oraya İzmirli ünlü işadamı Haluk Özyavuz’un davetlisi olarak gitmemizdi. Aşağı yukarı otuz civarında blogger ve yeme-içme sektörü mensubunun katıldığı gecede, mekanın tadım menüsünü deneyimleme fırsatını yakaladık.

Kısa bir parantez Haluk Bey için: Kendisinin bu davete ev sahipliği yapmasının başlıca sebebi, bizler gibi blogger olması ve sınır tanımaksızın yaptığı gezilerde, dünyanın dört bir yanında ziyaret ettiği mekanları, yediği yemekleri anlattığı “Gevrek and Ginger” adlı bir web sitesine sakip olması. Hemen herkesin birbirini tanıdığı bu güzel gecede hem yeme-içme konuları bol bol konuşuldu, hem de çok hoş yemekler tadıldı.

unnamed

Tadım menüsü ise şöyleydi:

Amouse-bouches olarak islenmiş akya balığı ancuez kreması ve soğan reçeli kurutulmuş yosun üzerine, parmesan sable labne peyniri ve kapya biber ve ayrıca soğan pestiline sarılı hamsi tartar sunuldu. Benim açımdan soğan pestiline sarılı hamsi tartar muhteşem bir açılıştı. Bu “deneme”den bir tabak dolusu mideye indirebileceğimi hiç düşünmeden söyleyebilirim. İkram olarak baştan gelen zencefilli tereyağ ve simit (gevrek) de çok hoştu diyebilirim.

IMG_4515

Ufak bir yerelması çorbası açılışından sonra, masamızı sotelenmiş kara havuç, turşu balkabağı ve islenmiş mandalina sos ile sunulan karides süsledi. Bana kalırsa karides çok lezzetliydi. Lakin mandalina sosunun tadı biraz fazla hissedildiği için beni rahatsız etti. Olmasa daha iyi olurdu belki de.

IMG_4533

Diğer bir yemeğimiz sotelenmiş rezene ve safranlı Bouillabaisse ile servis edilen Barbun idi. Bana kalırsa hem görsel olarak, hem de tamakta inanılmaz etkiler bırakan bir çalışmaydı bu.

IMG_4542

Sonra sebze sevenleri mutlu edecek fındık ve maydanozlu yoğurt sos ile bir Karnabahar geldi. Şöyle anlatayım: Ben bile bayıldım ! Maydanozlu sosun baskın lezzeti, hafiften çıtırlaşmış karhabahar ile çok güzel kaynaşmış, ortaya ağır olmayan ama akılda kalıcı bir tat çıkarmıştı.

IMG_4547

Bir sonraki durağımız, kırmızı lahana, kuşburnu, orman mantarlı jus ile sunulan Kuş Böreği idi. Hafif yağlı ve doğal olarak kuvvetli bir lezzeti vardı.

IMG_4550

Ardından benim gibi etoburları yerinden sıçratan iki güzellik servis edildi:

  1. Yeşil mercimek ve pırasalı Füme Dana Yanak
  2. Közlenmiş soğan, harissa ve hibisküs ile Kuzu Kelle

IMG_4558

IMG_4560

Çok zor bir seçim ama, ikisinden birisini tercih etmem istenseydi, oyumu yanak için kullanırdım diye düşünüyorum. Ağzımda dağılan, bana müthiş keyif veren bir çalışmaydı bu. Yumuşaklığını uzun sürede pişmesine borçluydu büyük olasılıkla.

Nicoleyazının başında da vurguladığım gibi, hem göze hem damağa hitap eden bir lokanta. Batı Akdeniz esintileri taşıyan karma bir mutfağın lezzetlerini getiriyor bizlere. Altı haftada bir değişen tadım menüsünü denemek için mutlaka gitmelisiniz.

Boğazkesen Cad. Tomtom Kaptan Sok. No: 18 Beyoğlu / İstanbul
+90 212 292 44 67
info@nicole.com.tr

Not: Davet sahibimiz Haluk Bey’in neden Gevrek and Ginger ismini kullandığını merak ediyor olabilirsiniz. Bu bilgiyi edinmek için:

http://www.gevrekandginger.com/hakkimda/

37 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

1924 Rejans Restaurant

TOKİSTANBUL Bugün eski İstanbul’dan pek bir şey kalmadı elimizde. “Nerede Direklerarası’ndaki o eski Ramazanlar?” gibisinden bir şeyler geveleyip,…
Olden 1772

OLDEN 1772 : O İhtişama Bu Yemekler Olmuş Mu?

Olden 1772 'yi beylik sözlerle anlatmak bir hayli zor; "Babil'in Asma Bahçeleri" mi desem, "Roma'nın Son Günleri" mi diye sayıklasam? Bilemiyorum! Öyle bir ortam düşünün ki, içine girdiğinizde kendinizi insanoğlunun başarıları karşısında alabildiğine ufacık hissedeceksiniz. Öyle bir parıltı girdabına kapılacaksınız ki buraya adım attığınızda, bunu inşa eden o yaratıcı beynin kıvrımlarına aynı anda hayranlık, gıpta, kıskançlık, sevgi ve öfke ile bakakalacaksınız.

Mürver Restaurant : İstanbul’un En İyisi

Mürver Restaurant hiç şüphesiz İstanbul'un en keyifli, lezzetli ve başarılı restoranı. Burada kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. Tatlardaki istikrar ve ustalık, her ziyaret edişimde beni şaşırtıyor. Novotel'in tepesindeki bu muhteşem manzaralı mekanı en kısa sürede ziyaret ediniz.
Fıccın

Fıccın Restaurant: Eşi Benzeri Olmayan Bir Dünya

İstanbul'da, hatta belki de Türkiye'de Osetya yemeklerinin en güzel örneklerini sunan mükemmel bir lokanta anlatacağım şimdi sizlere. Fıccın, gabın, velibah, tulen çorbası gibi insanın damağında güller açtıran yemekleri deneyimleyebileceğiniz Fıccın Restaurant. Bugüne kadar bu mekanı ziyaret etmediyseniz, mutlaka bu yazıyı okuyun derim.
FIREROOM ATAŞEHİR

FIREROOM ATAŞEHİR: BİR SOKAK LEZZETLERİ ŞÖLENİ

Ataşehir'de açılan Fireroom, fine dining dokunuşları ile sokak lezzetleri sunma trendinin en yeni temsilcisi. Hazer Amani'nin imzasını taşıyan mekanın kokoreç, burger, falafel, churros gibi farklı mutfakların ürünlerini bir araya getiren bir yapısı olduğunu özellikle vurgulamamız gerekiyor.