BENİM YEMEK VE MEKAN YAZARLIĞIM NASIL BİR ŞEY ?
Uzatmadan açıklamama izin verin: Bazılarınız beni Instagram gibi görsel bir mecrada fena olmayan fotoğraflar paylaşan, altına da kısa (çünkü okumuyorsunuz daha fazlasını) yorumlar yazan bir adam olarak tanıyorsunuz.
Ben ise kendimi yeme içme ile alakalı yazılar neşreden ve doğal olarak “yazar” sınıfından gören bir kişiyim. Dolayısıyla aslında benim açımdan kıymetli olan, bu mecrada kendimce karaladığım bu satırlar aslında. Öbür tarafa yapıştırdığım fotoğraflar değil.
Mekanları yazarken, bazı cahillerin ağızlarına sakız olduğu gibi “bütçeli” çalışmalar yapmıyorum. Bir yerde bir yemek değerlendirilecekse, davetli de olsam, kendim de gitsem, tadım da olsa, çat kapı sürpriz bir ziyaret de gerçekleştirsem, asla bu işe “proje”, gözüyle bakıp parayla ilgili bir ilişkiye girmiyorum. Girenleri de hor görmüyorum. Açıkçası kimin ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. Ben tarafsızlığım ya da nesnelliğim bozulmaması için böyle bir davranış biçimi benimsiyorum.
O yüzden elimden geldiğince tarafsız ve gerçek düşüncelerimi anlatan yazılar kaleme almaya gayret ediyorum. Bugünkü yazım da, daha önceki işlerini çok beğendiğim ve övgü dolu yazılar ürettiğim Volkan Akkaş ve Okan Akkaş’ın yeni bir projesi ile ilgili : SNOB STREET FOOD BAR
BÜYÜK BEKLENTİLER VE ŞAŞKINLIK
Önce büyük beklentiler kısmını açıklayalım. Snob Street Food Bar’ın yaratıcılarının daha önce Ali Ocakbaşı ve Mr Meat isimli mekanları ile ilgili üç yazı yazmışım; geriye dönüp baktığımda bunu görüyorum.
Yazdığım yazıların hepsinde gerçekten büyük bir hayranlık, mutluluk ve takdir ifadesi görülebilir. Çünkü ortaya konan yemek kalitesi, lokasyon seçimi konusunda gösterilen özen, bu işin hem bilen, hem de daha ileriye taşımayı kendine hedef seçmiş, vizyoner kişilerin dokunuşlarıydı. Hayran kalmamak elde değildi.
Doğal olarak yeni projelerini ziyarete giderken bu beklenti yine oluşuverdi bende. Daha önceki vizyonu ve renkleri görmek istedim belki, ama ne yazık ki olmadı.
Çok derin gastronomik analizlere girmeden bu söylediklerimin ne anlama geldiğini sizlerle paylaşmak istiyorum şimdi.
SORUN YEMEK VE KONUMDA DEĞİL
Burada çok güzel bir humus ve harika bir muhammara yedim, gerçekten tadı üst seviyedeydi.
İnsanı mutlu eden, üzerinde çalışılmış bir burgerleri de var. Pek çok kişinin damağında lezzet fırtınaları estirecektir. Ekmeğin brioche olduğunu ekleyelim buradan.
Dürümleri çok güzel; sucuk, tandır, şaşlık, tavuk gibi seçenekler mevcut dürüm söz konusu olduğu zaman. Ben en çok şaşlıktan keyif aldım.
Tahinli kabak tatlısı gayet lezzetli. Ayranları ve şalgam suları dengeli ve güzel seçilmiş.
Mekanın konumu Bağdat Caddesi üzerinde “killer” bir bir mevkiide. Çok güzel ve doğru ürünler.
“Sorun nedir?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim…
TAKLİT ETMENİN DE BİR ADABI OLMALI
Sevgili dostlar, yukarıda yazdıklarım size başka bir mekanı çağrıştırmadı mı? 🙂
Kadıköy’de Kaan Sakarya ve Derin Arıbaş tarafından kurulan efsane mekan Basta Street Food Bar‘ın aynısı değil mi burası? Sadece ismini mi değiştirmişler? Menü seçimleri aynı, yaklaşım aynı, şalgam suyu olması bile aynı.
Normal şartlarda Basta gibi bir yer olmasaydı ben burayı çok beğenir miydim? Kesinlikle. Çünkü gayet lezzetli yemekler. Lakin şu anda yapılan bu işten kendimce rahatsız olmuş durumdayım.
Bir mekanın kendi sesi ve ruhu olmalı. Ne yazık ki Snob Street Food Bar‘da bunu kesinlikle göremedim.
Ve açıkçası çok üzüldüm.
İleride farklılaşmaları ve kendi seslerine sahip olmaları dileğiyle…
SNOB STREET FOOD BAR
Caddebostan Mahallesi,
Bağdat Cd. No:290, 34728 Kadıköy/İstanbul
4 comments
Mekan ilk açıldığı hafta tesadüfen oradan geçerken uğrayıp yemek yedim. Ve çalışan garsona aynı şekilde Kadıköydeki Basta’ya menünün çok benzediğini söyledim.. Bana daha önce o mekanı hiç duymadığını söyledi… Ne kadar komik.
Dediğiniz gibi üstelik yalan söylenmesi hiç hoş değil…
Şahsi görüşünüze saygım var tabii ki ama isteyen istediği yerde ne yemek istiyorsa seçer alır yer bence. Bir sürü lüks otelde menüler aşağı yukarı aynı, çünkü bir konsepte sahipseniz seçeneğiniz o kadarda geniş olmuyor bence. Bahsettiğiniz 2 mekanı da denemedim sadece uraz kaygılaroğlundan dolayı duydum snob’u ve ilk fırsatta deneyeceğim, sonra diğer mekana da gideceğim, herkesin el lezzeti ayrıdır bakalım hangisi daha başarılı gelecek bana.
Dusuncelerinize saygi duyuyorum fakat iki mekanda da yemek yedim sadece menudeki 3-4 seyin ayni olmasi bir mekani digerinin kopyasi yapmaz. Muhammara salgam ve pralin disinda menude benzer bir sey bulamadim.
Snob ve Basta birbirinden o kadar farklı, o kadar alakasız ki aralarında bir benzerlik bulup birinin diğerini taklit ettiğini iddia etmek elmayı armuta benzetmek gibi olmuş. İkisi de meyve ama biri asla bir diğerinin yerini tutamaz.