Ur, Urhoy, Urhei, Orhei, Orhayi, Ruhai, Ruhha, Ar-Ruha, Reha ve Edessa… Bu kelimeler, Urfa şehrinin eski isimleri olarak kayıtlara geçmiş. Biz de, bu isimlerden birisi olan Ar-Ruha ile anılan, Teşvikiye’nin göbeğinde konuşlanmış harika bir lokantada tadıma gittik geçen gece.
Bir ön araştırma yapmadan giden bendeniz gibi kişiler, kapıdan girerken hissettikleri ile yemeklerin tadına baktıktan sonra duyduklarını bir karşılaştırmalılar bana kalırsa. Zira bu lokanta hayli sürprizli bir mekan. İlk bıraktığı izlenim, bütün aydınlığı, ferahlığı, renkli dekorasyonu ve insanın içini açan görüntüsü ile bir Ege lokantası havasını içeriyor. Burada insan Girit murfağının mezelerini tadacağını zannediyor başlangıçta.
Ama dikkat! Bu lokanta tamamen farklı bir mutfağın harika lezzetleri ile buluşturacak sizi. Has be has Urfa reçetelerine istinaden hazırlanmış yemekler arz-ı endam eylemeye başladığında, bir Alaçatı lokantasında olmadığınızı, aksine çok farklı bir coğrafyanın güzelliklerine daldığınızı göreceksiniz büyük bir şaşkınlıkla.
Açılışı yoğurt çorbası ile yaptık tadıma gittiğimiz gece. Açık konuşmalıyım. Hayatımda yediğim en güzel yoğurt çorbasıydı. (Bendeniz, yoğurtla terbiye edilen çorbaların büyük bir fanatiği değilim ezelden beridir.Lakin bu çalışma beni benden aldı.) Yağlı ve naneli sosu ve üzerine attığım baharatlı krutonlarla bir başka leziz oldu içtiğim çorba. Kesinlikle 10 numaraydı!
Ardından bir gavurdağı salatası geldi. Benim zevkime göre biraz daha nar ekşisine özlem duyuyordu bu ufaklık, ben de hiç tereddüt etmeden besledim kendisini. Bunu yapınca tadı iyice oturdu diyebilirim.
Sonra battal boyda bir lahmacun süsledi masayı. Ebadı gerçekten insanın gözünü korkutacak cinstendi. %100 kuzu etinden kıyılmış harika bir etten yapılmıştı. Mekan kıymayı kendi makinalarıyla, kendi lokasyonlarında kıymaya dönüştürüyor, bunu kesinlike vurgulamak lazım. Başkasından hazır kıyma almayı asla tercih etmediklerini belirttiler. Etin çiğ kalmaması için özel bir uygulama yaptıklarını, tamamen pişen kıyma sebebiyle, insanların yedikten sonra hiçbir şekilde midevi bir rahatsızlık duymadıklarını da ısrarla eklediler. Ben bu bilgiye kesinlikle kefilim, zira yedikten sonra en ufak bir sıkıntım olmadı. Bu güzel lahmacunun içine turp ve maydanoz koyup iyice dürdükten sonra afiyetle yedim.
Bir sonraki durağımız “tillo” idi. Esasen bir yerin ismi verilmiş bu yemek, dışarıdan bakıldığında haşlanmış içli köfteyi andırıyor diyebilirim. Lakin tadına baktığınızda bunun içli köfteyle pek alakası olmadığını, zira içinde pirinç olduğunu görüyorsunuz. Tadı hiç de fena değildi. Hemen ardından bildiğimiz içli köfte de servis edilince karşılaştırma fırsatımız oldu tabii. Bana kalırsa her ikisi de gayet lezzetliydi, lakin benim tercihim her daim bildiğimiz kızartma içli köfteden yana. O bir başka lezzetliydi Ar-Ruha’da…
Bu arada bir dolma geçidi oldu masada. Patlıcan, kırmızı biber, standart sarma dolmalarla dolu güzel bir tabak masayı süsledi. Ben en çok patlıcanlı olanı sevdim. İçinde hiç et olmamasına karşın tadı çok güzeldi.
Arada parça etli mantar kavurma da yedikten sonra sıra kazan kebabı ve frenk tavaya geldi. Her iki güzellik de tabakta bana bakarken, Urfa’da domatese “frenk” dendiğini öğrenmiş bulundum. Her ikisi de lezzetliydi. Kazan kebabının patlıcanla yapıldığını ve içinde kıyma,soğan,biber,domates koyulduğunu söyleyebilirim aldığım lezzetlere bakarak. Frenk tava ise domatesle yapılıyor belirttiğim gibi. İçinde yine soğan, kıyma ve kırmızı biber olduğunu düşünüyorum.
Ardından bir de mekanın vejetaryen lahmacununu denedik. Üzerinde hiç et bulunmayan, ama bunu zerre kadar hissetmediğim, acısı ve cevizi yerinde, görüntüsü ve ebadı da diğer lahmacunun birebir aynısı olan bu güzelliği tavsiye ederim.
Bütün bunların üzerine mekanın tescilli tatlısı olan “şıllık”ı mideye indirip bir güzel doyduk bu tadımda. Ağzımızdaki tüm pası bir kalemde siliverdi bu sütlü, ılık, şerbetli, cevizli, Urfa sadeyağlı lezzet.
Benim kişisel görüşümü soracak olursanız, bu mekana gelip aynen şunu yaparım: Önden bir yoğurt çorbası, ardından bir lahmacun, üzerine de bir şıllık tatlısı sipariş eder, hem hafif, hem yöresel lezzetlerle bezenmiş güzel bir yemek yer, yoluma devam ederim.
Ar-Ruha’da bizi harika bir şekilde ağırlayan Ömer ve Mahmut Beylere ayrıca teşekkür etmek isterim. Özellikle Mahmut Bey, hayatımda gördüğüm en güzel yemek tarifi yapan insanlardan birisi. O tariflerini yaparken insanın resmen ağzı sulanıyor.
Bir daha gelmeden önce çiğ köftenin içinde yumurta bulunan versiyonu olan “yumurtalı köfte”yi mutlaka sipariş edeceğim önceden. Aklıma koydum bunu…
Denemenizi öneririm Ar-Ruha’yı…
Teşvikiye Mah. Ahmet Fetgari Sokak. No: 40/A
Telefon: 0 212 232 77 71