ÖZET YAPMANIN GÜÇLÜKLERİ
Eminönü ve Sirkeci’de Nerede Yemek Yenir başlığını attığımda beni nasıl bir güçlüğün beklediğini çok iyi biliyordum. Bölgenin genişliği, seçeneklerin bolluğu, soruların fazlalığı beni çok zorluyordu. Ben de hep gitmek istediğim, ama bir türlü fırsat yaratamadığım mekanları arka arkaya ekleyip bir tadım turu yapıverdim. Sık karşılaştığımız:
- En İyi Eminönü Lokantaları Hangileri?
- Sirkeci’de Nerede Yenir?
- Tarihi Yarımada Lezzet Durakları Nelerdir ?
- İstanbul’un En İyi Köftecileri Kimlerdir?
- İstanbul’da Cağ Kebabı Nerede Yenir?
gibi ulvi soruların cevapları da bu Eminönü yeme-içme rehberinin içine sıkışıverdi.
Bu yazıda Meşhur Filibe Köftecisi, Şehzade Cağ Kebap, Namlı Rumeli Köftecisi, Kral Kokoreç, Baldır Sirkeci gibi mekanları okuyabileceksiniz. Hiç şüphesiz bu yazının bir devamı olacak, ama şimdilik bu lokantalar ile başlamakta fayda var diye düşündüm sevgili dostlar.
MEŞHUR FİLİBE KÖFTECİSİ
Eminönü ve Sirkeci’de Nerede Yemek Yenir dendiğinde akla ilk gelen lokantalardan. Mekana gidip hemen köftenizi, piyazınızı, ayranınızı söyleyin.
Hocapaşa Sokağı‘nın üzerindeki lezzet durakları içinde en meşhurlarından bir tanesi burası. Kuruluş tarihi 1893 ve aynı ailenin fertleri arasında bugüne kadar aktarılıp gelmiş bir köfte geleneğini yaşatıyor sahipleri. Adından da anlaşılacağına göre Filibe (Plovdiv) kentinden gelmişler İstanbul’a.
Dükkanın orijinal yerinde olmadığını, yakın zamanda buraya taşındığını vurgulamamız gerekiyor. Köftelerinde dana eti, kimyon ve soğan var. Harcı karıştırıp dinlendiriyorlar. İçinde ekmek bulunmuyor. Ekmek koyulan köfteleri beğenmiyorlar. Bunu bana da söylediler sohbetimiz sırasında.
Kendi deneyimimden yola çıkarak söylüyorum: Köftelerini beğendim. Ebat olarak küçük olmasına, bir porsiyonda altı adet bulunmasına rağmen, damakta kuvvetli, doyurucu, adeta lezzet bombası diye nitelendirebileceğimiz türden bir yemekti. Yanında getirdikleri piyaz ise bana kalırsa sınıfta kaldı. Burası İstanbul’un en iyi köftecilerinden birisi olsa da, benim için piyazı yetersizdi. Bu konuya biraz eğilmeleri lazım diye düşünüyorum.
ŞEHZADE CAĞ KEBAP
Erzurum kökenli bu muhteşem yemeği ne zaman yesem kendimden geçerim sevgili dostlar. Ağızda dağılan dokusu, kendine özgü ritüeli ve muazzam lezzeti hep beni benden alıp uzak diyarlara götürür.
Dönerin tarihçesine göz attığımızda ise bazı söylencelere göre Cağ Kebabı’nın bu güzide yemeğin atası olduğuna dair hiç yabana atılmayacak dedikodularla da karşılaşırız.
İddia ediyorum, İstanbul’da bu yemeğin en kralı Şehzade Cağ Kebap‘ta karşısına çıkıyor insanın. Eminönü ve Sirkeci’de Nerede Yemek Yenir diye sorulduğunda, hiç kuşkusuz ilk sıralarda gösterilecek mekanlardan burası. Üstelik de yukarıda kendisinden bahsettim Meşhur Filibe Köftecisi’nin tam karşısında Hocapaşa Sokak’ta yer alıyor bu lokanta.
Tahmin edersiniz ki, birinden çıkıp öbürüne gitmek bana pek keyifli geldi. Burada yapmanız gereken net: Hafiften bir mercimek çorbası söyleyin kendinize. O arada şişleri hazırlasınlar. (tanesi 10 TL şişin) Manda yoğurdu da gelsin masaya. Siz de minimum 4 şişi mideye indirin keyifle.
Koyun ya da kuzu etinden yapıldığını tahmin ettiğim bu etin dokusu ve yağı o denli hoşuma gitti ki, bir gün oturup rekor denemesine girişeceğim burada. (Rekorun 70 şiş olduğuna dair söylentiler var, ama bunlara pek kulak asmadım ben)
Kesin ve çok şiddetli tavsiyemdir.
NAMLI RUMELİ KÖFTECİSİ
Yine Hocapaşa Sokak‘ta karşımıza çıkan bir lezzet tapınağı ile karşı karşıyayız sevgili dostlar. Burada da az önce yazdığım Filibe Köftecisi’nde olduğu gibi yuvarlak ve ufak köfteler indirebilirsiniz mideye.
Ama temel bir farkı var az önce anlattığımdan: Harcında ekmek de kullanıyorlar yaparken ve bu durum, tam da benim sevdiğim “Rumeli köftesi” dokunuşunu yaratıyor. Köftede iki ekol varsa, sanırım bendeniz “ekmekli” olanın yılmaz savunucusuyum.
Buradaki köftenin lezzeti öyle bir coşku verdi ki bana, İstanbul’un En İyi Köftecileri listesinde ilk sıraya koyabilirim sanırım burayı. Özenle hazırladıkları harcın pek de fazla bekletilmeden müşterilere sunulduğunu ayrıca belirtelim.
Eminönü ve Sirkeci’de Nerede Yemek Yenir listesine en tepeden giriş yapan bu lokantanın piyazı da çok lezzetli. Köfteye gerçekten harika eşlik ediyor. Gerek diriliği, gerek bolluğu beni çok mutlu etti. Bunlara ek olarak mekanın kuzu şişinin de efsane olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Bence yarım porsiyon da ondan atıversinler gittiğinizde. İhmal etmeyin sakın.
KRAL KOKOREÇ
Büyük Postane’nin oraya adım attığınızda öyle güzel bir kokoreç kokusu gelir ki, hemen anlarsınız olayların nerede geliştiğini. Hiç tarif etmemize gerek yok yerini.
Efsaneye göre bu küçük lokantanın sahibi bir zamanlar küçük arabasını ite ite buraya gelir, özenle çevirdiği kokoreçlerini insanlara dağıtırmış. Gel zaman, git zaman, insanlar önünde kuyruk olmaya başlamışlar. Ünü o kadar yayılmış ki, insanlar İstanbul’un her yanında buraya kokoreç yemeye gelir olmuşlar. Sonradan “yerleşik” düzene geçen Kral Kokoreç, Eminönü ve Sirkeci’de Nerede Yemek Yenir diye merak edenlerin muhakkak uğraması gereken bir lezzet durağı oluvermiş bu şekilde.
Benim burada, yarım ekmek yemişliğim vardır çok defa. Güveçte kokoreç mideye indirmeyi de ayrı severim. Ama isteğime göre yaptıkları “İzmir usulü”, daha yalın ve malzemesiz versiyon en çok hoşuma gidendir.
Bazen hiç yemeyecek bile olsam, gider burada kokoreç yapılışını, tılsımlı bir ritüeli izler gibi seyreder, gülümseyerek yoluma devam ederim. Burada kokoreç yemediyseniz, İstanbul Kokoreç Lokantaları konusunda yorum yapmanız doğru olmayacaktır.
BALDIR SİRKECİ
Harika bir dükkan olmuş diyebileceğim keyifli bir lokanta. Buranın imza yemeklerinden baldır’ı tabii ki yedim daha önce ve çok hoşuma gitti, lakin bu defa dokuz katlı burgerlerini deneyimleme fırsatını yakaladım. Şaşırtıcı bir şekilde, bayıla bayıla mideye indirdim masaya getirdikleri devasa çalışmayı. “Yemesi nasıl?” diye soracak olursanız, hiç düşünmeden döner bıçağı gibi büyük bir bıçakla yanlardan tıraşlayarak yemenizi öneririm.
Kuru et kullanarak yaptıkları baldırami de gayet hoşuma giden bir sandviç oldu. Amerika’daki pastıramiden esinlendikleri bu çalışmayı da tavsiye ederim.
Baldır ise, dananın arka bacaklarının üst kısmı ile kuyruğunun bir kısmından elde edilen mükemmel bir et diyebiliriz. Özel bir teknik ile düşük sıcaklıkta ”18 SAAT” pişiriliyor. Özel baharat ve soslarla hazırlanan baldır, dana etinden yapılıyor.
Baldırın ekmeği de çok lezzetli. Patates ve kavrulmuş soğan, taze baharatlar ve tam buğday unu ile yoğrulup hazırlanan bu ekmeğe bayıldık desek yeridir.
Baldırın karamelize soğanlı, mantarlı ve yumurtalı çeşitleri olduğunu ilave edelim.
SONUÇ: MACERA DEVAM EDECEK!
Eminönü ve Sirkeci’de Nerede Yemek Yenir diye yola çıkıp beş mekan anlatmanın yeterli olmadığını biliyorum, lakin sizler de bu yazı dizisinin devam edeceğini ve bölgeye dair sayısız mekanı ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağımı biliniz efendim.
Herkese afiyet olsun!