Sevgili dostlar, daha önce Sanayi 313 ile ilgili bir yazı yazmış, mekanda yaşadığım deneyimden ne kadar memnun kaldığımı dilim döndüğünce ifade etmeye çalışmıştım. (Yazımı tekrar okumak için tıklayınız. )
Bu lokantada geçirdiğim zaman esnasında bana iletilen en önemli bilgi, aslında bu deneyimin, mekanın brunch’ını denemeden eksik kalacağı yönündeydi. Ben de hiçbir eksik nokta kalmaması açısından kendimi Sanayi 313’e attım bir Cumartesi sabahı.
Evet yanlış duymadınız! Bir Cumartesi sabahı… Buradaki kahvaltının Türk kentli kahvaltı anlayışını yerle bir eden ve benim çok hoşuma iki yönünden birisi bu. Benim gibi Cumartesi insanlarının mutlu olacağı cinsten bir günde çıkıyor karşınıza. Herkesin bir arada kahvaltı mekanlarına taşındığı, kapıda sıralar olduğu, valelerin arabanızı 25 dakikada getirdiği bir Pazar günü değil.
Diğer bir özelliği de açık büfe olmaması. Halkımızın sevdiği türden, mehter marşı ile sofraları donattığımız ve tadı güzel hiçbir yemek yemeden sonlandırdığımız açık büfe brunchlardan değil buradaki deneyim. Yani eğer tabağımda yumurta, kısır, etli dolma, pastırma ve tel kadayıf aynı anda olsun, bir yandan menemenimi yerken, öte yandan revaniye çapkın bakışlar atayım diyorsanız, burası size göre değil.
Zira burada hem menüden sipariş ettiğiniz, hem de sergilenenler arasından mideye indirdiğiniz her şey a la carte…
Sanayi 313’ün Cumartesi brunchları sabah 10.00’da başlıyor, akşam 18.00’a kadar devam ediyor. Günlük menüden seçebileceğiniz kahvaltılık yemekler haricinde, mekana geldiğiniz saate de bağlı olarak, Sanayi 313’ün hafta içi günlerinde servis ettiği yiyeceklerin bazılarından da sipariş edebilirsiniz.
Örnekler vermeye çalışalım: Biscuit ekmeğine bacon’lu göz yumurta sipariş edebilirsiniz mesela, ama elinizin altında mekanın efsanevi kokoreç burgeri de mevcut. (Ya da lime’lı fırın köftesi)
Tabii açıkta sergilenen krep dantelli ekler, beyaz çikolatalı profiterol, havuçlu kek, erikli crumble, çikolatalı karamelli tart, ıspanaklı kiş, poğaça, ya da sandviçlerden alabilirsiniz.
Ayrıca, isli Çerkez peyniri, sepet peyniri ve eski kaşardan oluşan Alaçatı menşeli bir peynir tabağı sipariş edebilirsiniz ortaya. Yumurtaların Bolu Karaağaç’tan, tereyağın Rize’den geldiğini de ekleyelim burada unutmadan.
Mekanda isli Çerkez peynirli, füme etli tost da göz dolduran seçeneklerden birisi bana kalırsa.
Bunların yanında her türlü çay, kahve, portakal suyu, zencefilli armut suyu, sangria sipariş ederek dört başı mamur bir deneyim yaşamak mümkün diye düşünüyorum.
Benim açımdan burada yediklerimin hepsi lezzetli, hepsi ince ince düşünülüp planlanmış yemeklerdi bugüne kadar. Ayrıca menünün dinamik, güne bağlı değişken yapıda olması da, sürekli gelen müşteriyi sıkmayacak şekilde planlanmıştı.
Mekanda yediğim brunch’ı kesinlikle tavsiye ediyorum. Doluluk oranının yüksek olabileceğini göz önüne alarak çok da öğleyi geçirmeden gidin, kendinize yumurtalardan birini sipariş edin (ben baconlu diyorum,ama sosis de yıkılıyor), yanına tatlı büfesinden bir ürün seçin (ben kesinlikle profiterolcüyüm, fakat havuçlu kek de bir acayip), ortaya bir peynir tabağı kondurun, sohbet muhabbetle zamanınızı geçirin. Zaman içinde acıkırsanız kokoreçli burger ya da lime’lı fırın köfte sipariş edin. Her ikisinin de altına imzamı atarım.
Bütün bunların dışında arka planda yatan çabanın pırıltısını ve Şef Müge Ergül‘ün hayal gününe dayanan detaylı repertuarı büyük hayranlıkla karşılıyorum. Batılı bakış açısı, sakatat aşkı, detaycılığı ve enerjisi ile gastronomik ruh ikizim ilan ettiğim bu genç ve başarılı şefi takip etmeye devam edeceğiz büyük bir heyecanla.
Sanayi 313
Atatürk Oto Sanayi Sitesi, Maslak Mahallesi,
10. Sokak, No 313, Sarıyer, İstanbul