Sanayi 313

Sevgili dostlar, bu yazının konusu, gidip gerçekten çok beğendiğim, hatta içimde filizlenen büyük coşku sebebiyle bir an önce yazarak sizlerle paylaşmak istediğim özel bir mekan: Sanayi 313.  

Maslak Sanayi’nin içinde, oto tamircilerine komşu olan, önünden geçerken varlığını fark etmekte zorlanabileceğiniz, açılalı aşağı yukarı bir buçuk sene olmasına karşın kendi sadık müşteri kitlesini yaratmış bir lokanta Sanayi 313.

Yetenekli ve genç şef Müge Ergül‘ün elinden çıkan yemeklerin, hemen her gün değişen menülerle müşterilere sunulduğu, dinamik, ne yaptığını bilen, bence hem etoburların, hem de vejetaryenlerın aynı anda mutlu olabilecekleri çok yönlü bir mekan burası.

Yemeklere balıklama dalmadan önce ufak bir soluklanma ile mekanın daha geniş anlamda neyi temsil ettiğini vurgulamak da isterim. Sanayi 313 , benim değerlendirme yazımda bir lokanta olarak karşınıza çıkacak olsa da, aslında çok daha fazlası. İşletmenin sahipleri Amir ve Enis kardeşlerin idari ve yaratıcı dünya görüşleri bir araya gelerek renkli bir atmosfer oluşturmuş.

Alışılmışın hayli dışında mobilyalar, ev tekstil ve aksesuarları ile erkek/kadın aksesuarlarından oluşan bir seçkinin, lokantanın hemen yanı başında müşterilere sunulduğunu, hem satılık olarak sergilendiklerini, hem de aslında ortaya çıkan o harikulade ambiyansı yarattıklarını belirtmekte fayda var. Üst katı gezdiğimde ise, mekanın bu kısmının Sanayi 313 Mimari ve Atölye bölümleri için ofis alanı olarak kullanıldığını gördüm. Gezerken insanın “keşke benim de böyle bir ofisim olsaydı” diyesi geliyordu resmen.

Neyse yapılan işi her açıdan beğendiğimi vurgulamak için bu parantezi açtıktan sonra, doğrudan yemeklere dalalım şimdi.

Açılışı taze zerdeçallı kök rezene çorbası ile yapıverdik Sanayi 313 ‘de. Benim şahsen iştahımı açan bu dolu dolu çorbanın içindeki zerdeçalın varlığı hoşuma gitti.

Salata seçimi için açık büfeden ikili ya da üçlü kombinasyonlar yapma gibi bir yöntem uygulanıyor mekanda. Ben avokadolu kinoa salatasını, kırmızı patates salatasını, elmalı tulum peynirli ısırgan otur salatasını, kinolalı Çatalca biberi dolmasını sevdim.

Ana yemek faslında otlu, lime’lı Palamut Köftesi indirdim mideye. Isırgan otu, susam yağı, acılı kişniş sos ile servis ediliyordu. Tadına bayıldım resmen. Çok doyurucu, balık olduğu pek anlaşılmayan nefis bir yemekti.

Ayrıca Lime’lı Fırın Köfte de deneyimledim Sanayi 313 ‘te ve açıkçası çok beğendim. Uzakdoğu dokunuşu ile damağıma bayram ettiren bu yemeği şiddetle tavsiye ediyorum. Yağı, dokusu, lime’ın baskın varlığı, hepsi beni çok mutlu etti yerken.

Sonra sıra Kokoreç Burger‘e geldi. Karamelize soğan, domates, kekik turşusu ve iki tekerlek kokoreçten oluşan bu çalışmanın ekmeği de enfesti. Ekmeği kendileri yaptıklarını ve hazırlama aşamasına içine karamelize soğan ilave ettiklerini belirtmem lazım. Ayrıca kokoreç bütün olarak pişiriliyor, sonra detaylı bir süreçten geçtikten sonra burgerin içindeki yerini alıyor.

Mekanın kuzu burgeri de efsane bana kalırsa, ama kokoreç ondan biraz rol çaldı diyebilirim. (bilginiz olsun, kuzu burgerin içinde, bekletme sürecinde pekmez de kullanılan 180-200 gram “didik” kuzu eti kullanlıyor.) Hardal soslu, brioche burger diyebileceğimiz bu burgerin içinde sote kırmızı lahana da mevcut. Ekmek ayrıca susamlı ve bu ayrıntı da çok yakışmış.

Tatlı olarak da istediğiniz açık büfeden alabiliyorsunuz Sanayi 313 ‘te. Benim gittiğim gün, “günün tatlısı” kategorsinde Balkabaklı Cheesecake vardı, ama diğer güzelliklerin de fotoğraflarını sizler için çektim.

Kısaca şunu söylemem gerekiyor. Uzun zamandır ziyaretine gittiğim en iyi lokanta burasıydı. Dışarıdan bakıldığında mütevazı, içine girildiğinde rengarenk, coşkulu, detaylara müthiş önem verilen bir mekandı. Dokusu, felsefesi, ortalama olmayı reddeden tavrı ile bu sene yaptığım en güzel keşif Sanayi 313. Gitmediyseniz büyük kayıp.

Sanayi 313
Atatürk Oto Sanayi Sitesi 2. Kısım
10. Sokak No:313 Maslak/İstanbul