İstanbul’da eksik olan çeşitlilik ve rengi tamamlayan lokantalardan birindeydim geçen gün. Uzun zamandır hep birbirine benzeyen tadımlarda dolaştığım için, Ranchero Mexican Restaurant deneyimi bana ziyadesiyle iyi geldi sevgili dostlar.
Bağdat Caddesi’ndeki yerlerine uğradım geçen hafta, önceden söyleyeyim. Ne yazık ki bu bölgenin “kentsel dönüşüm” girdabında çırpınarak yerle yeksan olmasını izliyoruz birkaç senedir. Ranchero’nun bulunduğu sokaktaki apartmanlar da birer birer yenileniyor. Ama iyi haber; galiba sonlarına gelinmiş inşaatların. Cadde’nin döviz kurlarına ve müteahhitlere yenik düşen eski canlılığı umarız bir gün geri gelir.
Ranchero Mexican Restaurant bu olumsuz koşullar içinde ışıldayan bir yıldız gibi adeta. Bunu daha yazının başında açık ve net vurgulayalım. Caddenin girdabı içinde bir kale gibi, son senelerde iyice yıpranan yeme-içme endüstrisinin bayrağını gururla taşıyor. Sadece bunun için bile kocaman bir alkışı hak ediyor mekanın sahipleri.
Biraz tarihçesine göz attığımızda Tanyeri ve Gonzalez ailesinin, gerçek Meksikalıların elinden çıkan Meksika lezzetlerini ve bu ülkenin renkli kültürünü kentimizin insanı ile bir araya getirmek için 2005 senesinin Mayıs ayında Suadiye’de ilk lokantalarını açtıklarını görüyoruz. Bu arada, dilimizde “Meksika Yerlisi” anlamına geliyor Ranchero.
İkinci restoranı 2010 yılında Nişantaşı Reasürans Çarşısı’nda açmışlar. Suadiye Ranchero ise, 2016 yılında yeni yerinde 180 kişiye yemek, bar ve event hizmeti verebilecek şekilde kapılarını açmış.
Mekandan içeri adımını attığınızda büyük bir ferahlık kucaklıyor sizi. Bu duyguyu gerçekten sevdim diyebilirim. Ortamın renkleri, müziği, genişliği, servis kalitesi ve tüm atmosferi etkileyici ve mutluluk verici. Bugünlerde mutluluk bulmaya gerçekten ihtiyacımız olduğu düşünülürse, Ranchero Mexican Restaurant duygu durumumuz için biçilmiş kaftan diyebiliriz.
Mekan kokteyller konusunda bir hayli iddialı. Burada alıştığımız Michelada ya da Margarita gibi klasiklerden, çok inovatif ve yeni içeceklere, birçok kokteyli deneyimleyebilirsiniz.
Yemeklerde ise, insanın başını döndüren bir seçki mevcut. Dolu dolu, pek çok farklı açılardan damağınıza darbe vuran bir menüyle iştigal ediyorsunuz bu lokantada. Seçmesi biraz zor, dolayısıyla menüyü uzun uzun inceleyip, iyi bir karışım yapmanızı öneririm. Bu size zor geliyorsa, benim yediklerimden başlayabilirsiniz tabii ki.
Öncelikle bir Macho Nachos ile açabilirsiniz lezzet şölenini. Frijoles üzerinde totopos, ızgara edilmiş dana füme, inglesa sos ile sotelenmiş kıyma, Meksika fasülyesi, salsa festivo, cheddar sos, közlenmiş biber, jalapeno biber ve sour cream ile hazırlanan bu coşku fırtınasını denemenizi mutlaka öneririm. Ama kalabalık bir grup gidin ve ortaya paylaşımlık olarak söyleyin. Bu şekilde diğer yiyeceklerinizden önce midenizi doldurmamış olursunuz. Zira az buz bir şey gelmiyor o kocaman tabakta.
Deneyiminizi farklı bir boyuta taşımak isterseniz, hiç düşünmeden bir Wet Burger sipariş edebilirsiniz. Chilaca sosa panelenen burger ekmeği arasında burger köfte, rajitas, cheddar peynir, karamelize soğan, sour cream, chilaca sos, jalepeno biber veya kornişon turşu ile acılı veya acısız sunulan bu çalışmanın tadı damağımda kaldı desem yeridir. Bazılarınız için fazla malzemeli ve yemesi zor gibi görünecek olsa da, bana güvenin ve deneyin. Damağınızda filizlenen lezzete bayılacaksınız.
Bunun üzerine, burada yiyebileceğiniz farklı yemekler konusunda size fikir verebilecek bir seçki olan Combo Jalisco da sipariş edebilirsiniz. İçinde yok yok diyebileceğim bu tabağın muhtevasına bir göz atmak gerekirse, Burrito California, Quesedilla, Taco Fuerte ve Enchilladas Chilanga yanında arroz, rajitas ve elote getiriyorlar. Bana kalırsa mekanın yemeklerininin bir özetini almak için en ideal seçim bu.
Et kategorisinde her zaman Fajita yiyebilirsiniz doğal olarak, ama ben biraz farklı bir deneyim için Bistec A La Parilla, (yani döküm tava üzerinde isli paprika ile sotelenmiş mantar ve soğan yatağında ızgara yapılmış antrikot et yanında merguez sosis,küp patates kızartması, ızgara yapılmış ananas, çeşnili tereyağı ızgara mısır koçanı, salsa cremosa ve tortilla) sipariş ettim. Bu ana yemeğin de tadı damağımda kaldı. Hem etin dokusu, hem de diğer tüm lezzetler büyük bir uyum içinde tavada masaya geliverdi.
Bu kadar tuzlu üzerine muazzam iki tatlı ile finali şenlendirdim sevgili dostlar. Güveç içerisinde armutlu pie üzerinde vanilyalı dondurma ile hazırlanan Pay De Pera ve puding, süt karameli, mevsim meyvesi ve çıtır kurabiye ile sunulan Magno Con Cajeta… Her ikisi de damak çatlatan cinsten de olsa, Pay De Pera bir adım öne çıktı. Bana kalırsa mutlaka denenmesi gereken bir tatlı bu. Hem sunumu hem yemesi pek ihtişamlı.
Netice itibarıyla Ranchero’da gerçekten nefis yemekler yedim. Hem ortam, hem yemeklerin sunumları, hem de servis çok iyi düzeydeydi. Başarılı olmasına bu sebepten hiç şaşırmadım diyebilirim. Sizlere de bu lokantayı ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum sevgili dostlar.
Ranchero Mexican Restaurant
Suadiye Mahallesi, Bağdat Caddesi,
Plaj Yolu Sokak, No 4, Kadıköy, İstanbul