Kuruçeşme’nin göbeğinde şirin mi şirin bir lokanta var. Dosdoğru denize bakan, insanın şöyle keyifle kurulup usuletle ve suhuletle (okulda Osmanlıca derslerini hiç kaçırmazdım !) Boğaz’a dalarak şarabını yudumlayacağı türden bir yer. Tepedeki ışığından masası sandalyesine kadar her şeyin özenle seçildiği belli olan zarif bir işletme.
Lokantanın adı Fumee. Bir şef restoranı burası. Bir süre önce ismini duymuş, davet edilmiş, lakin gidememiştim. Bugünlere nasip oldu. Çok da iyi oldu aslına bakarsanız. Yetenekli şef Pınar Taşdemir ile tanışma ve takdire şayan bir yaratıcılıkla kotardığı yemeklerinin tadına varma fırsatını yakaladım hiç beklenmedik bir şekilde.
Yemek bahsini irdelemeden önce çok kısa bir not: Mekan, az sonra okuyacağınız üzere, bu kadar güzel yemekler üretiyor olmasına, bu denli hoş bir konuma çöreklenmiş ve böyle şık bir atmosfer yaratılmış olmasına karşın tanınmıyor. Ziyarete gittiğimde arabamı mekanın biraz uzağına park ettim ve yürüdüğüm birkaç yüz metre boyunca yol sorduğum dört kişi de (taksici, park değnekçisi, güvenlik görevlisi vb.) “Fumee” adlı bir yerin varlığından bihaberdi. Bu “bilimezlik” durumu bana çok tuhaf geldi. Kapıya yakın yönlendirici bir tabela da yoktu.
Yediklerim için diyebileceğim tek bir olumsuz kelime yok. Nice zamandır benden olumsuz yorumlar beklediğinizi biliyorum. Ama Fumee bunu yapabileceğim belki son lokanta. Zira tadıma gittiğimde servis edilen yemek, olağanüstü bir kurguda masanın donatılmasıyla vukuu buldu ve olumsuz eleştirilebilecek pek bir yanı mevcut değildi. Aksine, tadı damağımda kaldı yediklerimin desem yeridir.
Tadımın izleği çok hoştu bana kalırsa. “Başlangıçlar” evresine, Keçi Peynirli Zeytinyağlı Pancar ile start verdik. Dereotu, frenk soğanı, tere yaprakları ve buzda badem ile sunuldu bu yemek. Keçi peyniri de, pancar da benim çok sevdiğim lezzetler olduklarından bu tabak çok hoşuma gitti. Dengeli ve insanı rahat ettiren bir tadı vardı. Sonra Kuzu Kulağı Soslu Taze Fasuyle ile devam ettik. Bu seçkin yemeğe bezelye, böğürtlen, fındık, kuşkonmaz ve kuzu kulağı yaprakları eşlik ediyordu. Son dönemde özellikle kuşkonmaza iyiden iyiye alıştım galiba. Ardından Çarkıfelek Meyveli Zeytinyağlı Kereviz, yeşil elma ve altın çilek ile servis edildi. Bugüne dek, mayonezle harmanlanmış kereviz salatası dışında, bu yemeğe, hele hele zeytinyağlısına hiç gönül indirmeyen bendeniz, getirilen afeti soluksuz mideye indirdim. Elma ile uyumu şaşırtıcıydı. Bir sonraki güzellik, erik, kırmızı soğan ve deniz börülcesi ile masaya getirilen Nar ve Misket Limonlu Levrek Ceviche, özellikle deniz börülcesi sayesinde çok farklı bir yemeğe dönüşmüştü. Benim açımda levrekten ziyade, hayatımda yediğim en güzel deniz börülcelerinden bir tanesiydi. Bu hoş başlangıçların içinde Izgara Kalamar ve Ançüezli Badem Tarator’a ayrı bir parantez açalım. Bebek kalamarlar gerçekten damağımda unutulmaz izler bıraktı. Şimdi bile bunu düşünüyorum.
Ana yemek faslında ise karşımıza cevizli tereyağı ile şenlendirilmiş, Tavuk Suyunda Erzincan Tulum Peynirli Mantı, siyah pirinçli Kestaneli Hamsili Pilav, lime lime olmuş muhteşem lezzetli eti ve tane tane pirinciyle Mürdüm Erikli Kuzu Tandır ve Çilav, ağzıda pamuk gibi dağılan, üç farklı kısmı kombinlenerek yendiğinde insanı kendinden geçiren İsli Somon, Mücver ve Kuşkonmaz ve en nihayet ördekten pek hazzetmeyen bir şahıs olmama karşın, hayli eli yüzü düzgün bulduğum Ördek Confit, Confit Patates, Erik Sos ve Yeşil Salata‘dan oluşan son yemek arz-ı endam eyledi.
Yemeğin finalinde ise Badem Ezmesi Dolgulu, Lavantalı Taş Kadayıf ve Lavanta Dondurması ile başlayıp Beze, Narlı Sorbet ve Antep Fıstığı Kreması oluşan diğer tatlıyı mideye indirdik. Lavanta dondurması bana kalırsa bir sanat eseriydi. Yerken kendimden geçtim. Narlı sorbet ise hafif ama canlı lezzetiyle ağzımdaki bütün pası bir anda sildi. Yemeğin genel gidişine uygun, zerafet yüklü bir finaldi.
Şimdi gelelim neticeye. Son tadımların hepsinde olduğu gibi, burada da şefle, Pınar Taşdemir ile tanışma fırsatını yakaladım. Bu genç, ufacık, müthiş enerjik ve zor bir işi kotarmaya kalkan kadının müthiş bir iş yaptığını düşünüyorum. Tek gereksinimi olan, burada yaptıklarını herkesin duymasını, bilmesini sağlayacak başarılı hamleler.
Bu son tadımlardan sonra yazılarım hep aynı şekilde bitiyor, biliyorum, ama galiba bu ülkede iyi şeyler de oluyor.
Fumee
Muallim Naci Cad. No:64/D Kuruçeşme
0212 257 02 93