360istanbul Suada Club

0 Shares
0
0
0

Hep köfte, kebap yazacak değiliz ya… Bu sefer de Boğaz’a nazır bir mekanda, püfür püfür esen bir rüzgarın dokunduğu damaklarımızın bayram ettiği, biraz daha ince lezzetlerin servis edildiği bir lokantayı sunalım sizlere. 360istanbul Suada Club‘tan bahsediyorum.

Kuruçeşme’nin tam karşısında, denizin üzerinde, Beyoğlu ve Moda’daki yerlerinden gayet iyi bildiğimiz, tanıdığımız 360 markasının sevilen son mekanındaydım geçen gün.

Burada hem lezzetli yemeklerin tadına varmak, hem de 150’den fazla kokteyl çeşidi ile, özellikle akşamüstü vakitlerinde çok iyi vakit geçirmek mümkün. Güneşin kendini kaybettirdiği o büyülü vakitlerde tadına bakılan bir Virgin Mary’nin eşsiz olduğunu düşünenlerdenim bendeniz. O bakımdan, benim kişisel önerim, önce 360istanbul Suada Club’ta gündüz ile gece arasındaki o büyülü anlarda egzotik bir kokteyl yudumlayıp, sonra yemeğinize geçmeniz yönünde olacak.

Öne çıkan alternatifler arasında hiç çekinmeden klasikleri sayabilirim. Hemen hepsi tam not aldı deneyenlerden. Mojito, Caipirinha, Pine Colada, Frozen Bakery, Cuba Libra gibi…

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

360istanbul Suada Club,  yazımın başında da belirttiğim gibi, gayet geniş, püfür püfür, açık bir mekan. Burada yediğimde yazın geldiğini anladım diyebilirim. Hele gece olduğunda Boğaz Köprüsü’ne bakarak oturmak ayrı bir keyifti.

Kendimizi 360istanbul Suada Club‘ın Güney Afrikalı şefi ve aynı zamanda ortağı olan maharetli Mike Norman‘ın imzaladığı yemeklere bıraktık hemen. Yemekleri bize sunan Uğur Özsomer‘e de ayrıca teşekkür ediyoruz.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Menümüzde dört soğuk, iki sıcak başlangıç, üç tane ana yemek ve beş adet de tatlı buluyordu. Bu geniş seçkiyi, fazla da oyalanmadan sizlerle paylaşmak istiyorum. Böyle patlayasıya yediğim, ama mutlu ayrıldığım tadımların ertesinde hissettiğim tuhaf paylaşma heyecanı sardı beni yine.

Önce kavunla birlikte beyaz peynirli dondurma getirdiler. Hoş bir denemeydi. Açık konuşmak gerekirse böyle bir lezzet beklemediğim için beni şaşırttı. Bu küçücük kasedeki bileşimin harika bir rakı mezesi olabileceği kanaatine vardım.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Soğuk başlangıçlarımızdan ilki avokado, misket limon ve semizotu ile sunulan Karides Ceviche idi. En son Madrid’te bir Peru lokantası yediğim ceviche’den sonra İstanbul’da da bu lezzete kavuşmak hoşuma gitti. Damakta infilak eden bir lezzet değildi, ortalamanın üstündeydi, lakin standart bir karides salatasının ilerisine geçmesi için biraz daha süslenmesi gerekiyor bana kalırsa.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Ardından kiraz, hindiba ve tabule baharları ile birlikte getirdikleri kinoa ve avokado‘nun tadına baktım. Yine beklemediğim şekilde lezzetli buldum. Kinoa, son dönemin haylı moda bir gıda maddesi. Hemen her menüde şu veya bu şekilde karşımıza çıkıyor ve sağlıklı beslenme meraklısı kadınların ilgi odağında yer alıyor. Ben, tahmin edesiniz ki fanatiği değilim. Yine de ama, tabule ile uyumu mükemmeldi ve damağımda çok hoş bir tat bıraktı.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Bununla birlikte armut, hindiba ve çıtır dana bacon ile sunulan taze kuşkonmaz – gorgonzola süsledi masamızı. Bu tabağı domine eden kuşkonmaz değil, tadına doyamadığım çıtır bacon’du.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Zencefil, uçan balık yumurtası, çin sarmısağı, gevrek soğan ve pappadum ile sunulan ton balığı tartar da hoşuma gitti. Bendeniz genel olarak menüde tartar türü bir şey olduğu zaman mideye indirme taraftarı olan bir kimseyimdir. Yine öyle yaptım. Yine de, benim naçizane önerim, mekanın, eğer menülerinde yoksa somon tartar denemeleri. Bunu ille de balıktan yapmak istiyorlarsa çok şık bir yemek oluyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Sonra, bana kalırsa gecenin yıldızlarından birini servis ettiler. İsmi de, kendisi de bir hayli şaşırtıcı olan bu afet, sofralarımızda pek az rastladığımız türden bir güzellikti bana kalırsa. Yeşil biber, domates ve dereotu ile servis edilen ahtapotlu kuru fasülye burada sözünü ettiğim. Şimdi sizleri duyar gibiyim. “Ahtapot ve kuru fasülye aynı tabakta mı?” Aynen öyle sevgili dostlar. Ve bana kalırsa o yumuşacık ahtapot ve gevşememiş fasülyelerle harika bir uyum yakalanmış. Benden 10 numara!

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

İki ara sıcak ise susamlı parmesan krakerler ve tahin sos ile servis edilen közde patlıcandı. Bu yemekle ilgili karışık hisler içinde kaldım aslında. Közde patlıcana bayılan ve tahin hiç sevmeyen bir insan, tahin soslu közde patlıcan yerse ne hisserde? İşte aynen öyleydi durumum. Bu arada susamlı krakerler inanımaz lezzetliydi. Bu da not düşüle!

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Ana yemek faslında balık, et ve ördek seçenekleri mevcuttu. Ispanak kökü, istiridye mantarı, yeşil soğan ve yakitori ile sunulan susamlı kaya levreği yedik önce. Hafif ve şık bir yemekti. Levreğin yavanlığını kapatan bir susam örtüsü ve güzel bir sosla geldi karşımıza. Açıkçası birinci tercihim olmayacak bu yemeği, yine de standardın üzerinde bulduğumu belirtmeliyim.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

İkinci olarak pancar konfi ve yeşil zeytin risotto ile sunulan zeytin dumanlı dana kaburgadan indirdik mideye. Belirli bir ritüelle masaya getirilen ve tütsülenmiş et kokusu her yanı saran bu yemeği beğendim. Şaşırtıcı olan yanı, belirli bir süre bekledikten sonra soğuyan etin, benim damağımda daha lezzetli bir hale gelmesiydi. Ödüllü olduğu belirtilen bu yemeğin, tadımda yer almasına karşın şu anda menüde bulunmadığını vurgulayalım. Yeşil zeytin risottosuna ise tek kelimeyle bayıldım sevgili dostlar.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

360istanbul Suada Club‘ta yediğimiz üçüncü ve sonuncu ana yemek ise ıspanak kökü ve istiridye mantarı ile servis edilen yavaş fırınlanmış kirazlı ördekti. Ördek konusunda daima çekinceleri olan bir insan olarak, tahmin ettiğimin çok ötesinde bir lezzetle burun buruna geldim. Özellikle mantarın eşlikçiliğini çok beğendim. Ördek ise yumuşacık ve padişahlara layıktı.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Tatlı bölümünde ise eriye sıcak çikolata ritüeli ile “çikolata orgazm”, farklı türlerin aynı tabakta kaynaştığı çikolatadan ölüm, krem brüle, katmer ve dondurma vardı. Katmer standart bir lezzete sahipti. Diğerleri beklediğimiz gibi büyük sürpriz yaratmadılar. Krem brule hariç. İçinde patlamış mısır ile sunulan bu değişik çalışma, bence tatlılar içinde en iyisiydi.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Sonuç: Ortam güzel, manzara güzel, kokteyller şahane, yemekler özenli, gelen kitle -bana kalısa- pek çok yerden daha seçkin. Bu yaz mutlaka bir kez denemeniz gerekir diye düşünüyorum.

0 Shares
1 comment
  1. 360istanbul Suada ClubQ eşim ile birlikte gittik mükemmeldi.En yakın zamanda tekrar gideceğiz.Yazıda çok başarılı olmuş.Bu güzel mekanın bu sitede yer alması bizide mutlu etti.Kolay gelsin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like
Rita Deli

BurgercilerRita Deli : Moda’da New York Rüzgarı

Avrupa'da küçücük mekanlar vardır. İnsanlar önünde kuyruk olur, siz de hayran hayran sıraya girip ne ile karşılacağınızı beklersiniz kuyrukta. Bana kalırsa Rita Deli de böyle bir işletme olmaya namzet. Çok beğendiğim tarihi bir Kadıköy binasının hemen altında küçücük bir dükkanda çalışıyorlar.
Read More
Aşçı Bacaksız

Et LokantalarıAfyon’da Müthiş Bir Lokanta: Aşçı Bacaksız

Bu sene UNESCO nezdinde "Gastronomi Şehri" ünvanını alan Afyon'un, bu ünvanı kazanmasına neden olan o müthiş etlerini yiyebileceğimiz lokantaların arayışındaydım şehre geldiğimde. Afyon sokaklarında keyifli keyifli dolaşırken Aşçı Bacaksız'ın kapısından içeri giriverdim ve hayat birkaç saatliğine güzelleşti sevgili dostlar.
Read More
Pöç Nedir

Bilgi BankasıPöç Nedir? Pöç Nasıl Yapılır? Pöç Nerede Yenir?

"Pöç Nedir?" Hiç şüphesiz, pek çok kişinin merak ettiği, fakat hayatın koşuşturması sırasında cevap bulamadığı bir soru. Birçok kişi pöçün bir yemek olduğunu biliyor, ama bilgi dağarcığı daha öteye gitmiyor. Bazıları bir et çeşidi olduğundan haberdar, lakin bu güzelliğin makbul olanı hangi hayvandan gelir, kesinlikle fikirleri yok.
Read More