İNSANI YÜKSELTEN ŞEHİR: ANTALYA
İnsan morali bozuk olduğu zaman Antalya’yı ziyaret etmeli sevgili dostlar. Bu kentin doğası, güneşi, enerjisi ve yemekleri her daim kişiyi kendine getiren bir coşkuda insanın karşısına çıkıveriyor.
Bendeniz, en son ziyaretim esnasında bugün sizlere sunacağım Antalya Lezzet Durakları dosyasını da düşünerek yeme-içme odaklı bir gezme gerçekleştirdim. Çok da mutlu oldum.
Antalya’da Kasım ayının ortasında yazdan kalma bir iklime kendimi bırakıp, Kaleiçi’nin en manzaralı yerine kurularak yazdım bu satırları. Fonda Chopin çalıyordu, Masamda bir Türk kahvesi vardı ve karşımdaki heybetli burcun hemen arkasında masmavi bir deniz uzanıyordu.
Son iki gün içinde ziyaret ettiğim Topçu Kebap, Börekçi Tevfik, Dönerci Hakkı Baba, Mevlana Lokantası, Paçacı Şaban, 7 Mehmet, Şimşek Köfte gibi mekanları yazıverdim bir solukta. Okuması da doğal olarak size kaldı.
BÖREKÇİ TEVFİK
Elli senedir bu işi yapan Tevfik Ekizoğlu’nun dükkanı kentin merkezinde bir iş hanının içinde yer alıyor. Bulması pek kolay değil, lakin aşağıdaki haritayı takip ederseniz yakınlarına gelebilirsiniz.
Sabah kahvaltıya gittiğimde bu denli lezzetli bir börekle kaşılaşacağımı hiç düşünmemiştim desem yeridir. Gerçek bir lezzet şöleni ve saklı yemek mabedi ile burun buruna geldim aniden.
Belki de Türkiye’nin en müthiş böreklerinden birisini mideye indirdim burada ben. Peynirli ve kıymalı böreklerinden her ikisi de mükemmeldi diyebilirim, lakin ben kıymalı olanda karar kıldım.
Hamuru savurarak açtıkları için “serpme börek” ismini verdikleri böreğin lezzetinde tabii ki bu kadar senenin tecrübesi var, lakin kullandıkları özel tereyağın da büyük önem taşıdığını vurgulamamız gerekiyor. Benim gibi çıtır çıtır börekleri sevenlerdenseniz, sizin için de biçilmiş kaftan diyebilirim.
Ayrıca işine aşık, daha doğrusu, popüler deyişle işini aşkla yapan bir insanı görmek bana ekstra bir keyif verdi diye ilave edebilirim.
Yanında da şöyle bir tavşan kanı çay içtiğiniz vakit sizden daha mutlusu olmuyor. Antalya lezzet duraklarının peşinde koşan bir insansanız, hiç şüphesiz ziyaret etmeniz gereken en önemli yerlerden birisi Börekçi Tevfik sevgili dostlar.
TOPÇU KEBAP
Yine kentin merkezinde çok bilinen Antalya lezzet duraklarından birisi Topçu Kebap. Her daim dolu, arı kovanı gibi işleyen bu lokantanın en güzel yanlarından birisi, tam da benim sevdiğim gibi az ve öz ürün sunması.
Öncelikle belirtelim, Antalya’yı Antalya yapan “şey”lerden birisi olan tahinli piyazı burada mutlaka denemelisiniz.Tahinli sosun piyazla kucaklaşması, benim gibi tahinden çok hazzetmeyen bir adamı bile coşturdu resmen. Uzun zamandır yediğim en lezzetli yemeklerden birisiydi. Limonun, tahinin, sirkenin ahenkli birlikteliği daha önce pek de tanımadığım ve şimdi tarif etmekte zorlandığım bazı duyguları harekete geçirdi.
Sonrasında seçeneklerininiz ise belli. Mekanın önde gelen yemeği şiş köfte. Tam bildiğimiz, sevdiğimiz şiş köfteydi işte bu masamıza gelen. Lakin şunu bilmemizde fayda var. Bu eski usül, kömür ateşinde ve şişe geçirilip pişirilen köfte, zamane damaklarına yeterince coşkulu gelmeyecektir. Popüler kültür bizleri o denli Adana menşeli kebaplara ya da Rumeli kökenli köftelere alıştırdı ki, aslında pek çok kültürün özünde yer alan bu efsane köftenin tadı insanlara silik gelmeye başladı zamanla.
Oysa gerçek şiş köfte burada yediğim ve bana kalırsa bir hayli lezzetli kendisi. İçinde ağırlıklı kuzu eti olsa da, dana ve kuyruk yağı ilavesi olduğunu da tahmin ediyorum.
Mekanda diğer bir popüler ürün de döner. Meşe odununda pişirdikleri bu dönerin, İstanbul ahalisinin alıştığı dönere pek benzemediğini belirtmem gerekiyor. İstanbul dönerlerine göre daha sert ve kuru olduğunu vurgulamalıyım.
İlle mekanda döner yiyecekseniz, bunu soslu ve yoğurtlu olarak “iskender” şeklinde sipariş ediniz bana kalırsa.
Tatlı olarak da, diğer adı taş kadayıf olan Arap kadayıfı yiyebilirsiniz Topçu Kepap’ta. Bana kalırsa bir hayli lezzetli.
PAÇACI ŞABAN
Buraya sabah geleceksiniz dostlar, çünkü öğlene kadar açık. İddia ediyorum, burada sabah çorba içen adamın hastalanma ihtimali gerçekten çok düşük.
Mekanın önündeki masalardan birine oturun, çorbanızı sipariş edin hemen. Kelle paça dışında ürünleri bulunmadığını vurgulayalım. Tam da benim istediğim gibi.
Çorbanın limon, tuz, un ve yumurtadan oluşan terbiyesi tam kıvamında desek yanılmış olmayız herhalde. Bunu çok kıvamlı yaparsan çorbalar lapaya döner, az yaparsa su gibi bir şey olur. Önemli olan işte böyle tam arada yaptıkları karışım.
Börekçi Tevfik’te kıymalı börek yedikten hemen sonra uğradım Paçacı Şaban’a. O kadar iyi ve midevi geldi ki anlatamam. Bu çorbaya simit ilave ederek “simitli paça çorbası” da yapıyorlar. Onu da belirtmeliyim. Ben sadesinden içtim; tabii bir miktar sirke de ilave ettim içine. Çok yakıştı.
DÖNERCİ HAKKI BABA MERKEZ
İşte lezzetli bir döner! Açık konuşalım, Topçu Kebap’ta yediğimden çok daha keyifliydi bunu mideye indirmek. Biraz daha yağlı, azıcık daha yumuşak çünkü.
Öte yandan dönerin yağının altındaki tırnak pideye geçmesi de ayrı bir mutluluk kaynağıydı benim için. En muhteşem tırnak pideleri bu sayede Antalya’da yedim galiba.
1924 senedinde kurulmuş bir lokantadan bahsediyoruz burada. Üçüncü kuşağın elinde hala ilk günkü heyecanıyla devam ediyorlar. En sevdiğim özelliklerden birisi eski işletmeler. Bayılıyorum buna!
Hiç şüphesiz Antalya lezzet durakları içinde en önemlilerinden birisi Dönerci Hakkı Baba Merkez. Burada döneri düve etinden yapıyorlar. Sadesi, soslusu, iskender formatında sunulanı var.
Mekan ufacık, on kişi zor sığar içine. Zamanında önünde kuyruklar oluyormuş, şimdilerde biraz daha sakin. Bunu ekonomiye bağlıyor sahipleri.
Bir de ek: Meşe odun ateşinde pişen dönere sinen konuya bayıldım. İstanbul’da pek rastlayamadığımız bir durum bu.
MEŞHUR AKSU ŞİMŞEK KÖFTE PİYAZ
Aksu bölgesi, burada yapılan lezzetli köftelerle anılıyor. Bunların içinde en coşkulu olanı da benim son seyahatimde ziyaret ettiğim Şimşek Köfte.
Lafı uzatmayalım, burada köfte-piyaz yiyeceksiniz. Piyazın tahinli olduğunu söylememe gerek yok diye düşünüyorum. Topçu’da yediğim tahinli piyaza göre biraz daha yoğun ve kuvvetli bir sosu olduğunu belirtmem gerekiyor.
Masaya közlenmiş soğan ve biberler getiriyorlar, yanında da nefis bir sürahi ayran. Bunları sipariş etmenize gerek yok. Her ihtimalde geliyor.
Köftesi biraz ev köftesi şablonunda, dağılmaya müsait. (sanırım ekmeksiz). Piyaz ile mükemmel bir ikili oluşturduklarını vurgulamalıyım.
Aksu bölgesinin kendine has köfte kültürü olduğunu burada yediğimde hemen anladım ve çok hoşuma gitti. Öyle bir yerdesiniz ki, her her köfteci. Ama siz benim önerimden şaşmayın. Hem lezzeti, hem de ritüeli çok hoşunuza gidecek.
7 MEHMET
İşte Antalya’nın en kalburüstü lokantası. Buraya geldiğinizde iyi bir ağırlamanın eşiğinde olduğunuzu hemen hissediyorsunuz. Bu mekan hemen hemen tüm rehberlerde yer alan, Antalya’nın en iyi restoranı olarak geçiyor. Hatta “büyük mü büyük” bir gurmemiz burayı Türkiye’nin en iyi lokantası olarak nitelendirmiş.
Hayatta her şey yaratılan imaja bağlı maalesef. Şimdi ben bu yazıları okumadan 7 Mehmet’e gitseydim, bu denli eleştirel bakmayacak, muhtemelen burayı beğenecek, “iyi bir lokantada yedim” diyecek ve yoluma devam edecektim.
Ama diyemiyorum. Hele hele, Türkiye’nin en iyi lokantası yazısını gördükten sonra hiç yapamıyorum bunu. Kimse kusura bakmasın, ben burada yediğim her şeyin birer birer daha iyisini başka lokantalarda yedim.
Uzun uzadıya yemek analizine girmeyeceğim. Ansiklopedik bir menü, “biz her yemeği yaparız” havası, yüzlerce insanın konuşmalarının aynı anda uğuldadığı bir salon görmek isteseniz 7 Mehmet’e gidin.
Yok eğer farklı beklentileriniz varsa Antalya gastronomik açıdan güçlü bir yer olduğu için ciddi alternatifler yaratabilrsiniz.
MEVLANA LOKANTASI
İşte bana kalırsa Antalya’nın en iyi lokantası esas burası. Arı kovanı gibi vızır vızır işleyen nefis bir mekan bu bahsettiğim.
Buradaki coşkulu lezzetlerin tadı hala damağımda. Yemeğin yanında içtiğim taze sıkılmış nar suyu bir nefaset her şeyden önemlisi. İki kocaman bardak içiverdim hayranlıkla desem anlarsınız herhalde.
Yaprak sarma ve beyin salatası söyledim önden. Yanlarında da kaymaklı bir manda yoğurdu. Hepsi olağanüstü lezzetliydi. Mideye indirirken uzun zamandır hissetmediğim şaşkınlık duygularıyla karşılaştım.
Ana yemek olarak hünkar beğendi ve döner söyledim. Her ikisi de muazzamdı. Döner Antalya’da yediklerim içinde en iyisiydi.
Servisin hızı, kalitesi, yemeklerin lezzeti ve damak çatlatan coşkusu, müşterilerin yüzlerindeki mutlu ifadeler, Mevlana Lokantası’nı benim gözümde Antalya’nın en iyisi yapmaya yetti. Tüm ruhum ve coşkumla tavsiye ederim!!!
Tüm bunlar dışında Canlı müzik (jazz, Cem Karaca, Yeni Türkü) çalınan, ağaçlı bir bahçe içinde kebap yenip rakı içilen Hacı Ocakbaşı- Meyhane isimli bir mekana da gittim. Lakin burası hayal gibi geldiği için var olup olmadığından hala emin değilim 🙂
Sağlıcakla!
2 comments
Yazıyı okudum, yazmış olduğum Tekirdağ’ın Analizi isimli şiirim http://www.antoloji.com sitesinde okunabilir.Nuri Hakan Tataroğlu,22.3.2020
Güzel yemekler, güzel lokantalar
Tataroğlu Nuri Hakan
Damarlarında dolaşır kan
Yünden midir kazağın hırkan
Kalmamış artık eski fiyakan
Soyadın Tataroğlu adın Nuri Hakan
Konuşgansın yaparsın güzel sohbeti
Küskünleri barıştırmakta gösterirsin gayreti
Bu dünyada yaşıyorsun sanki eğreti
Ankara,16.8.2020, Nuri Hakan Tataroğlu gezgin bezgin sezgin gurme halk ozanı aşık (Koca Hoca fanibirferdizat)