Rezervin deneyimlerimden bir tanesini daha paylaşmak istiyorum sizlerle sevgili dostlar. Geçen hafta online restoran rezervasyonu yaparak Gina Restaurant Kanyon’da kendime bir yer ayırttım.
Daha önceki deneyimlerimde olduğu gibi, hiçbir aksaklık yaşamadan ve hayal kırıklığına uğramadan sonuca ulaşıverdim. Hem de en kalabalık saatinde, en dolu olduğu bir zaman diliminde.
Aynı şekilde sizler de yemek rezervasyonu yaptırmak isterseniz, Rezervini kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Ufak bir bilgilendirme: Mekanımız her yerde salt “Gina” ismiyle geçiyor. Lakin bendeniz, Google aramalarını düşünerek sonuna bir “Restaurant” ekledim. Bunu buradan ilan edeyim. Zira Google’a salt Gina yazdığınız vakit yazıma ulaşmanız neredeyse imkansız olacaktı.
Gina Restaurant, konumu itibarıyla sık sık önünden geçtiğim, bazen de uğradığım bir mekandı bugüne dek. Kanyon Alışveriş Merkezi’nde 2009 senesinden beri hizmet veren bu lokantanın benim için en cazip iki özelliğini vurgulamam gerekirse: 1- İtalyan mutfağını başarı ile temsil eden yemekler sunması 2- Sade bir menüye sahip olması diyebilirim.
Sayfalarca menüler ile kafamızı karıştıran mekanlardan farklı bir şekilde, sade, net, anlaşılır ve doğru seçilmiş bir menü ile bana büyük mutluluk verdi burada yediklerim.
Mekanın iç salonu bir hayli geniş, havadar ve sıkışık olmayan bir masa düzeni ile oluşturulmuş. Atmosferin üst düzey bir İtalyan lokantasına tam anlamıyla uygun olduğunu söylersem yanılmış olmam herhalde. Öğlen vakitleri bir hayli dolu olmasına rağmen insanların varlığı birbirlerini rahatsız etmelerine neden olmuyor. Ne bir uğultu, ne bir ana baba günü olma durumu mevcut. Bunu çok sevdim.
Gerçekleştirdiğim tadımda, menüyü temsilen ana başlıklardan uygun seçimler yapmaya çalıştım. Hem mekanın popüler yemeklerini, hem de damak zevkime uyacağını düşündüklerimi tercih ettim.
Gina Restaurant’ın en şaşırtıcı yanlarından bir tanesi, belki de ekmekleri. Uzun uzun anlatamam belki, ama zeytinli, soğanlı olan bir tanesi var ki, beni benden aldı. İnsan gerçekten yemek niyetine yiyebilir bunları. Aman diyeyim, kendinize hakim olun, karnınızı ekmekle doyurmayın, zira pek lezizler.
Benim pek sevdiğim bir kelime vardır: Oksimoron… “Birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılması ve bu şekilde oluşturulmuş ifade” anlamına gelir. Sıradaki yemek böyle bir kavramı temsil eder gibiydi benim için. Kinoa gibi kadınlarımızın sevgilisi bir gıda ile, somon tartar gibi, çiğ olmasından mütevellit pek çok Türk’ün uzak durduğu bir yemeğin harmanlanarak sunulmasından bahsediyorum. Pek kinoaperver bir kimse olmasam da, tartar her daim sevdiğim bir tarzdır. Bu ikisi, dedim ya, bir oksimoron oluşturuyor gibi gözükse de, damağımda birbirlerine yabancılık çekmeden birleştiler. Pek de güzel bir yemek olmuş dedim ben de kendi kendime.
Altta taze mi taze semizotu, üzerinde kuşkonmaz ve eser miktarda parmesan ile harmanlanmış bu özel salatayı pek sevdim. Hatta iddia edebilirim, uzun zamandır yediğim en güzel salata buydu. Yolunuz Gina Restaurant’a düşerse, başka bir salata yemeyi sakın düşünmeyin derim.
Bu arada, daha ana yemeklere geçmeden, son derece zarif bir başlangıç almak isterseniz, şüphesiz tavsiyem Patlıcana Sarılmış Karışık Sote Sebzeler, Domates Sos, Burrata ile hazırladıkları yemektir. Hafif, lezzetli, ama aynı anda dolu dolu bir tadı bünyesinde barındıran bu antipasti’yi gözü kapalı sipariş edebilirsiniz.
Ana yemek faslında ise düşünmeden Somon ve Stracciatella’lı Spaghetti sipariş edebilirsiniz. İtalya’daki Al Dente kıvamına yakın, tadı damağınıza layık bir pasta diyebilirim. Da Mario’da yediğim ile birlikte son dönemin en iyilerinden.
Pizza denemeden olmaz diyerek sipariş ettiğim, içinde San Marzano domatesi, mozarella peyniri ve dana n’duja kullanılan bu pizzaya (Calabrese) tek kelimeyle bayldım sevgili dostlar.Bu pizzanın ekşi hamur mayası kullanılarak yapıldığını vurgulamadan olmaz. Ayrıca içindeki sucukların olağanüstü olduğunu ayrıca belirtelim.
Bunlar dışında Deniz Mahsüllü Risottoları ve Cotoletta Milanese‘leri de pek güzeldi. Her ikisi de ana yemek olarak tavsiyemdir. Lakin tekrar vurgulamam lazım: Pizza’ya bayıldım. Bir daha gidersem ona öncelik vereceğim kesindir.
Son olarak altın vuruş kategorisinde, tatlıları deneyimledim Gina Restaurant’ta. Öncelikle AFFOGATO‘lardan Passion fruit ve ananas kreması, vanilyalı dondurma, mango shot’tan oluşan EXOTİC ve Beyaz çikolatalı mousse, fındıklı dondurma, gianduia shot’tan meydana gelen NOCCIOLA denedim. Passion fruit’li olan sanki biraz daha benim kalemimdi. Ardından Espresso kahve likörü, mascarpone, savoiardi ile gelen Tramisu deneyimledim. Gayet derli toplu, kıvamı yerinde bir tatlıydı.
Sonuçta pek severek gerçekleştirdiğim bu deneyimden sonra, Gina Restaurant’ı Avrupa Yakası Restoranlar listesinde en tepelere oturtmaya karar verdim. Sade menü, güzel atmosfer, coşkulu lezzetler, iyi servis… Daha ne isteyebilir insan?
Gina Restaurant
Kanyon AVM, Kat 1, Esentepe Mahallesi,
Büyükdere Caddesi, No 185, Beşiktaş, İstanbul
