Carluccio’s Kanyon’da Harika Bir Tadım

18 Shares
18
0
0

İtalyan yemeklerini seviyorum. Sevmeyen bir insana da rastlamadım açıkçası. Memlekette bu ihtiyaca tümleşik bir cevap verecek pek fazla lokanta olduğunu da düşünmüyorum. Temel sıkıntı, sosların, olayın menbaında olduğu gibi taze olmayışı, makarnanın özensizliği, aşçıların acemliği vs…

Carluccio’s Kanyon, benim için, İstanbul’daki İtalyan sevdalılarının “fine” değil, ama bir hayli standardın üzerinde yemeklerle tatmin olabilecekleri bir işletme. Genelde pizza, et, makarna, deniz mahsülü gibi, İtalya’nın tüm mutfak bileşenlerini bir arada vermeye çalışan mekanlara muhalefet etsem de, İstanbul’un göbeğinde, Kanyon gibi bir merkezde, insanların özellikle öğlen yemeklerinde afiyetle bir İtalyan yemeği yiyebilecekleri Carluccio’s Kanyon, benim için tam da büyük bir ihtiyacın cevabı olmuş durumda.

Bu zincirin kurucusu ve geçen sene tanışma şerefine eriştiğim Antonio Caluccio, Two Greedy Italians programında görüp izlemekten büyük bir keyif aldığım, harika bir şef ve çok eğlenceli bir insan. Carluccio’s Kanyon da onun ruhunu yansıtma konusunda hiç geri kalmıyor.

Soluksuz kalarak aşağı yukarı yirmi yemeğin tadına vardığımız en son etkinlikte soframıza gelenleri sıralamak gerekirse şöyle bir manzara çıkıyor:

  • 4 Peynirli Pizza: Ana yemek olmaktan ziyade hafif bir başlangıç gibi sunuldu ve bu uygulama çok hoşuma gitti. Tadımda deneyimlediğim tek pizza olmasına karşın, mekanın pizzaları konusunda olumlu sinyaller verdi.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Involtino di Bresaola: Bresaola ile sarılmış bufalo mozarella peyniri ve roka yaprakları. Hiç fena değil. Bresaolanın tadına varırken içinde patlayan mozarella peynirinin damağımda yarattığı hoşluktan çok memnun kaldım.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Levrek Carpaccio: Belki de tadımın yıldızlarından biri. Yumuşacık, hafif ekşi, soğanla harika bir uyum içinde. Bu sene şansımız levrek ve ahtapot carpacciodan açıldı desek yeridir.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Mozarella & Burrata: Olması gerektiği gibi, ama insan İtalya’da bunları yedikten sonra, izafiyet teorisine kurban ediyor memlekette kendisine sunulanları ne yazık ki.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Kalamar & Karides : Tadımın tuhaf ikilisi… Carluccio’s gibi bir yerde, aklımın ucundan bile geçmeyecek lezzette deniz mahsülü yedim. İster istemez içimden bir duble rakı söylemek geçti, ama ortamın genel atmosferi kesinlikle uygun değildi benim bu arzuma. Özellikle karides enfesti. Ligura usülü un ve parmesan harcına bulanarak kızartılmış kalamar halkaları ise bir harikaydı. Akdeniz limonu ve hafif sarmısaklı sosla damağıma bomba gibi düştüler adeta.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Risotto Topları: Oldum olası ısınamadım bu yemeğe. Carluccio’s Kanyon’da da ne yazık ki tadını alamadım. Hayat tuhaf. Görüntüsü güzel tadı etkisiz yemeklerin yanı sıra, asla güzel fotoğraf vermeyen ama enfes lezzette yemekler çıkıyor karşımıza.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  •  Salatalar: Tadımda iki salata deneme şansım oldu. Kinoalı ve avokadolu salata ile enginar ve füme dana etli salata. Kinoadan hoşlanmadığımı bilmeyeniniz yoktur artık diye tahmin ediyorum. Yine de “iyi dengelenmiş” bir kinoa kombinasyonu olduğunu söyleyebilirim ilk yediğim salatanın. Ama benim açımdan enginar ve füme et bileşimi çok daha iyiydi. Carluccio’s Kanyon , tahmin edebileceğiniz üzere, yer yer hormonlu plaza halkının show amaçlı yemek yedikleri Kanyon AVM’nin bir parçası olduğundan, sembolik olarak yemeğe gelen iş kadınlarının favori yemeği salatanın öneminin farkında. Öğlen yemeklerinde salata yiyen 35 yaş üstü bekar kadın güruhuna bu salataları gözüm kapalı tavsiye ederim. (“şimdi bu adam kötü bir şey mi dedi?” diye düşünüyorsunuz. Hayır, salatalar güzel. Ben o kadınları pek sevmiyorum sadece.)

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Pasta: Bu kategoride altı farklı yemek sunuldu. Kıymalı penne, Carluccio’s usülü kuzu&dana ragu soslu ev yapımı taze lazanya, mantarlı risotto, gnocchi al gorgonzola, deniz mahsüllü linguine ve tortelloni. Kıymalı penne (yanılmayın bolonez soslu değil) ve hafif sarmısak ve acılı kırmızı biber, mevsim otları ile sotelenmiş midye, kalamar, karides ve kum midyesinden müteşekkil deniz mahsüllü linguine gayet lezzetliydi. Lazanyayı bu kadar hamur hamur sevmiyorum, o yüzden kendisinden çok haz etmedim. Mantarlı risotto ise standardı tutturmuştu. Severek yedim. Közlenmiş patlıcan ve scamorza peynir dolgulu taze tortelloni ise aynı şekilde damağımda pozitif izler bıraktı diyebilirim. Ispanak ve gorgonzola peyniri soslu ev yapımı taze gnocchi ise standardın biraz altındaydı malesef.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Tagliata di Manzo: Tadı damağımda kaldı bu güzelliğin. Körpe roka yaprakları, parmesan dilimleri, biberiyeli sote patates ve peppolata kırmızı biber sos ile servis edilen madalyon bonfilenin tadı enfesti. Bir İtalyan lokantasında böyle değme steakhouse’lara taş çıkartan bir et yemek hoş bir sürprizdi.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

  • Tatlılar: Tadımın finalinde profiterol, ev yapımı frambuaz soslu cheesecake, ahududu soslu, vanilyalı panna cotta ve sufle indirdik mideye. Tadım menümüzde tramisu olmaması beni üzse de, panna cotta dan bir hayli memnun kaldım diyebilirim. Profiterol de iyi bir finaldi açıkçası.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Değerlendirmemin sonunda, aslında yazımın başında söylediklerime benzeyen sözler edeceğim. Carluccio’s Kanyon bana kalırsa ciddi bir ihtiyaca cevap veren, İtalyan mutfağını sevenlerin farklı beklentilerini karşılayabilecek türden bir lokanta. İstanbul’un en kalburüstü İtalyan lokantası mı? Hayır. Ama bu şehirdeki binlerce benzerinden çok ilerde bir işletme.

Hala denemedinizse gitmenizde fayda var!

Kanyon, Büyükdere Cad. No:185 Kat : G Levent – Beşiktaş / İstanbulEmail: info@carluccios.com.tr
Telefon:+90 212 353 05 45

18 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Fauna Restoran

KISA BİR TARİHÇE Bundan birkaç sene önce bana, “İstanbul’da en iyi makarna nerede yenir?” diye sorsaydınız, kuşkusuz “Fauna” diye…
The Ordinary Bomonti - Dana Pepperoni

The Ordinary : Bomonti’de Bir Güzellik

Bomonti gibi hızla gelişen bir gastronomi merkezinin tam göbeğinde, Zula ve Batard'ın yaratıcıları Cihan Kıpçak ve Üryan Doğmuş'tan mükemmel bir İtalyan projesi. Sadece yemeklerin lezzeti için değil, aynı zamanda ortamın insanı kucaklayan medeni ve içten atmosferi için bile gidilebilir.